kıyamet   (6468 içerik bulundu)

Hâcegân Yolunun 10 Esası

Hâcegân yolunun belli başlı esasları ve sahih bir tasavvuf yolunun ne gibi düsturlara sahip olması lâzım geldiğinin misâli...

Ölümü Her An Hatırlamak

Mümin her an ölümü tefekkür ederek kendi yoklar. Çünkü ölüm elbet birgün herkese geldiği gibi bizlerede gelecek. İşte o ansızın gelen ölüme karşı hazırlıksız ya

Âhirette İmanın Faydaları Nelerdir?

İnsan zamanla herşeyi satın alırda, dünyanın tüm servetlerine de sahip olsa zamanı geri alamaz. İnsan ömrü denen zaman da o kadar kısadır ki hiçbir şey anlamada

Kendi Elinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın!

Müslüman dünyaya sadece maddi zevkler için gönderilmemiştir. Bizleri yaratan Rabbimiz'e karşı mevcut yükümlülüklerimiz var. Öncelik her zaman için dini mübini İ

Borçlanmayı Adet Haline Getirenlere Uyarı!

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Benim ümmetimin müflisi o kimsedir ki, kıyâmet gününde namaz, oruç ve zekatla gelir, fakat şuna sövmüş, şuna iftira etmiş, şunun m

Senin Kurtuluşun Başkalarında!

Müʼmin, kendi kurtuluşunun, başkalarının da kurtuluşuna hizmet etmekten geçtiğini hiçbir zaman unutmamalıdır. Yani müslüman, bencil olmamalı, bilâkis diğergâm b

Tasavvufun Menşei

Tasavvuf; İslâm’ın kalbî hayatı, özü ve rûhânî yönüdür. Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’yi yüksek bir kalbî keyfiyetle hayatın her safhasına intikal ettirebi

Borçlanmanın Vebali

Müflis; iflâs eden, malını mülkünü batıran (kimse) anlamına gelir.

Namaz ve Genç

Namaz müminin mîracıdır. Allah (cc) ile en yakın olduğumuz an secdedir. Gökte melekler bölük bölük namazın rükûnlarını yerine getirirken insanoğlu bütünü ile şe

Ayet ve Hadislere Göre Tövbe Etmek

Kur’ân-ı Kerîm âyetleri, hadîs-i şerîfler ve İslâm âlimleri tövbe etmenin gerekli olduğunu göstermektedir. İşte Kur'ân ayetlerine ve hadislere göre tövbe etmeni

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.