kıyamet   (6468 içerik bulundu)

Neden Hep Müslümanlar Zulüm Altında?

Geçen günlerde bir dersimizde, Peygamber Efendimiz ve ashâbının nasıl işkencelere mâruz kaldığı konusunu işlerken, bir öğrencim dayanamayarak ayağa kalktı ve: “

Ölmeden Önce Kendimize Sormamız Gerekenler

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, ölmeden evvel kendimizi hesaba çekmenin ehemmiyetini ve kendimize sormamız gereken beş soruyu anlatıyor.

Bu Yarışın Kazananı Kim Olacak?

İnsanoğluna sayılı günler hâlinde lutfedilmiş olan hayat nîmeti, ilâhî bir imtihan vesîlesidir. Akıllı insan, bu kıymetli ve mahdut imkânı en güzel şekilde ve d

Nasıl Yaşarsanız Öyle Ölürsünüz Hadisi

Dünya hayâtında yaşadığımız ibadet, muâmelât ve ahlâk ile alıp verdiğimiz bütün nefesler, son nefesimizin bir nevî pusulası hükmündedir. Aynı zamanda âhiretteki

Barışı Olmayan Savaş

Cehennemʼin, nefsin hoşlandığı şehevî arzularla çevrili olması, ilâhî azaptan kurtulmak için nefsi tezkiye etmenin zarûretini ifâde etmektedir.

Allah'a Ne Zaman Şükredeceğiz?

Allah'a ne zaman bir kul olacağız? Sözde değil, bir fiil yaşayarak, yaşatarak ve anlatarak. Bizlere bir ömür bahşeden ve sayısız nimetler ile onurlandıran Rabbi

Nasıl Bakarsan Öyle Görürsün

Allah'a (c.c) ve Resulü'ne (s.a.v) duyulan muhabbet kadar güzeli var mıdır? Kişiyi Ebubekir yapanda Ebu Cehil olarak andıranda bu muhabbet ve sevgidir. Kiminin

Bidat ve Hurâfe Nedir?

“Gerçeğin ötesinde sapıklıktan başka ne var ki?”  (Yûnus sûresi (10), 32) Bu âyet-i kerîme, hak ile dalâlet arasında bir bağ olmadığını ortaya koymaktadır. Hakt

Gönülden Gönüle Hikmetli Sözler

Efendimiz (s.a.v) ve gönül büyüklerimizden hikmetli sözler...

Oku Âyetinin Sırrı Nedir?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi Kur'ân-ı Kerim'in ilk âyeti oku emrinin sır ve hikmetlerinden bahsediyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.