HZ. ebubekir   (615 içerik bulundu)

Vicdan Azabını Söndüren İbadet

Zekat ve ona bağlı diğer maddî yardımlar, güven toplumunun olmazsa olmaz nitelikli erdemi ve ekonomik gereğidir.

Abdullah Bin Zübeyr (r.a.) Kimdir?

Abdullah Bin Zübeyr (r.a.) kimdir? Hicretten sonra dünyaya gelen ilk çocuk ve adını Peygamberimizin (s.a.s.) koyduğu; Abdullah Bin Zübeyr'in (r.a.) hayatı.

Kutsal Emanetlerin 500 Yıllık Sergisi

Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinin ardından İstanbul'a getirilen, sonraki dönemlerde sayısı sürekli artarak paha biçilmez bir hazine haline gelen Kutsal Eman

İstanbul'da Mukabele Yapılan Camiler

İstanbul'da mukabele yapılan camiler açıklandı. İstanbul'da belli başlı camilerde mukabele programı düzenleniyor. İstanbul'da mukabele yapılan camilerin listesi

Tufeyl Bin Amr (r.a.) Kimdir?

 Tufeyl bin Amr -radıyallahu anh- Yemen taraflarında oturan Devs kabilesi eşrafındandır. Sadece kabilesinin değil, diğer Arapların da ileri gelenlerinden olup,

Habib Bin Zeyd (r.a.) Kimdir?

Habib Bin Zeyd radıyallahu anh vakur ve genç bir sahabi... İmanındaki azim ve kararlılığı ile dikkatleri üzerine çekmiş bir bahadır... Allah Resulü'nün yazdığı

Hakim Bin Hazm (r.a.) Kimdir?

 Hakîm Bin Hazm -radıyallahu anh- İslam'a geç girdiği için pişmanlığından gözyaşları dinmeyen bir sahabî... "Bizi sırf, atalarımıza ve büyüklerimize uymak mahve

Zeyd Bin Sabit (r.a.) Kimdir?

 Hayatını Kur'an'a adayan, Kur'an sevgisiyle gönlünü dolduran ve Allah'ın kitabını okudukça ruhunu arındıran genç bir sahabî... Ayetler nazil oldukça hem ezberl

Es'ad Bin Zürare (r.a.) Kimdir?

 Es'ad Bin Zürare -radıyallahu anh- Medine'yi İslam'la ilk tanıştıran... İlk Medineli Müslüman, Evs ve Hazrec kabilelerinin arasındaki düşmanlığı İslam kardeşli

Übey Bin Ka'b (r.a.) Kimdir?

 Übey Bin Ka'b radıyallahu anh hayatını İslâmî ilimlere adamış bir sahâbidir. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin, "Sahip olduğun ilimden dolayı s

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.