kıyamet   (6468 içerik bulundu)

Sünnetin Müslümanların Hayatındaki Bağlayıcılığı

Sünnetin bir bütün ve kavram olarak bağlayıcılığı kesindir. Peygamber’e uymayı, verdiği hükme razı olmayı, onun hükmü karşısında mü’minlere seçim hakkı tanınmad

Ümâme Binti Ebi'l Âs (ra) Kimdir?

 Hazreti Ümâme Ebi'l Âs radıyallahu anhâ Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin ilk kız torunu... Nübüvvet bahçesinin ilk çiçeği... Hazret-i Ali r

Peygamberimiz (s.a.v) İle Yaşanan Muazzam Değişim

Peygamberimiz'in (s.a.v) gelişiyle Mekke halkı karanlıklardan aydınlığa, manevi bir çöküntüden zirvelere çıkan bir bir toplum olarak Sahabî efendilerimizin yeti

Diyanet İslam Akademileri Kuruluyor

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kayseri Dini Yüksek İhtisas Merkezinin açılışını yaptı.

"fitne" Gündemine Çözüm

Altınoluk Dergisi, Kasım sayısında "fitneyi" dosya konusu olarak işliyor.

Zaman En Kıymetli Hazinedir

İslamın bizlere öğrettiği zaman hassasiyeti her salisenin bile çok kıymetli ve değerli olduğudur. Hayat, Cenâb-ı Hakk’ın her insana bir defa kullanmak üzere bah

Ümmetin Yolunu Kesen Düşünce

Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerim’de bir yandan onların bu durumlarını açık ederken bir yandan da inançta tevhid ve toplumda vahdet özellik ve erdemine yönelik olarak Eh

Gafletten Kurtuluş

Fucûr, nefsânî arzulara esir olma; takvâ ise, kalbi mâsivâdan koruyarak Rabb’e yaklaşabilme gayretidir. Bu iki zıt vasfın malzemeleri ekseriyetle aynıdır: Akıl,

Unutulan Hakikat

Bütün fânî nîmetler bir kişinin olsa ve o, zevk u safâ üzere bin yıl yaşasa ne fayda! Sonunda gideceği yer, bu kara toprağın dar bir çukuru değil midir?

Müslümanca Bakış Ölçüleri

Dr. Adem Ergül bu yazıda, İslâm âlim­lerimizin tespitlerinden yola çıkarak, varlık ve hâdiselere Müslümanca bir bakış çerçevesi sunmaya çalışıyor. Hem olması ge

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.