HEDİYE   (1850 içerik bulundu)

Proje Üretene Teşvik Primi Olarak Otomobil Hediyesi

Giresun Üniversitesi Rektörlüğü, bilimsel ve teknolojik projeleri ile ürünlerine patent alan ve ticarileştiren öğrencileri iş adamlarının da desteğiyle otomobil

Sultan Ahmet Han'dan Hüdâyi Hazretleri'ne Hediye

Sultan Ahmed Han'ın çok sevdiği üstâdı Hüdâyî Hazretleri’ne gönderdiği fakat kabul edilmeyen hediye ve daha sonrasında gelişenler ile ilgili ders mahiyetinde gü

Şehit Annelerine Kur'an ve Bayrak Hediyesi

Mardin Büyükşehir Belediyesi, şehirdeki şehit annelerine Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı hediye etti.

Hediye Gönderenin Büyüklüğüncedir

Her nimet karşılığında bir şükrü gerektirir. Nimetlerin en büyüğü olan Peygamber nimeti de bundan istisna değildir. Yüce Rabbimiz lütfettiği bu nimete şükür ola

Sudan'da 30 Bin Kur'ân-ı Kerim Hediye Edildi

Türkiye Diyanet Vakfı  (TDV) Sudanlı öğrencilere, "Hediyem Kur'an Olsun" projesi kapsamında 30 bin Kur'an-ı Kerim hediye edildi.

Yüzakı'ndan 'hoş Sedâlar' Kitabı Hediye

Yüzakı Dergisi 13. yılında bir yıllık dergi abonelerine Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin kaleme aldığı Cihan Semamızda Baki Kalan “Hoş Sedâlar” kitabını hediye

Asr Suresini Ezberleyen Çocuklara Oyuncak Hediye

Konya'da oyuncakçı Yahya Göktaş, Kur'an-ı Kerim'den Asr suresinin Arapçasını ve Türkçe mealini okuyan çocuklara oyuncak hediye ediyor.

Sultan 1. Ahmet'in Hediyesi

Câhil ve görgüsüz kimselerin, ârif ve olgun kimseler hakkındaki ileri-geri konuşmaları, o zâtların kıymetinden bir şey kaybettirmez.

Kıyâmet Günü İçin Ne Hediye Getirdiniz?

Dünyaya gelen her insan, bir ebediyet yolcusudur. Nasıl ki uzun bir yolculuğa çıkacak olanlar kendilerine yol azığı tedârik ederlerse, Hakʼtan gelip yine Oʼna d

Evimize Gelen Hediye

Misafir ağırlamak ve ikramda bulunmak, başta Hazret-i İbrahim’in ve Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in sünnetlerindendir. Dinimizde de misafir

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.