kıyamet   (6466 içerik bulundu)

İmtihânın Büyüğü

Kâmil insanın eşyâ ile münâsebeti, bir geminin deniz ile olan münâsebeti gibi olmalıdır. Deniz, gemiye istinaddır. Lâkin geminin içine su girerse onu batırır, b

Namaz Hakkındaki Âyet ve Hadisler

Kulu Mevlâ’nın vuslat deryâsına götüren ibâdet pınarlarının en büyüğü ve ehemmiyetlisi hiç şüphesiz ki namazdır. Zira namaz, şümûl, muhtevâ ve rütbe bakımından

Affetmenin Önemi

Hadis-i şeriflerle affedenlerin hikayesi İslam'da affetmenin önemini bize işaret ediyor. Affedenler kazanıyor, affedenler affa layık oluyor, affoluyor.

Âhiret Hayatına Ne Kadar Hazırsınız?

Unutmayalım ki âhirette hiç kimse; “dünyada az yaşadım, çok yaşadım” derdinde olmayacak. Geçen hayatının ne kadar hayırla veya şerle dolu olduğunun derdinde ola

Kabz ve Bast Hâlleri Nedir?

Cenâb-ı Allah şöyle buyurmuştur: «Allah, kiminin rızkını daraltır, kiminin genişletir.» 

Âhirete İnananlar ve İnanmayanlar Arasındaki Fark

Âhiret inancı, mes’ûliyet şuurunu kuvvetlendirir, vazifeye bağlı, hak ve hukuka hürmetkâr olmayı temin eder. Bu sûretle gayet sağlam bir ahlâk anlayışına, çok m

Peygamber Efendimiz'in Temizlik ve Nezâketi

İslâm, temizliği îmânın yarısı ve ibadetlerin başlangıcı kılmıştır. Bu sebeple elbiselerin düzeltilmesini emreden, giyim-kuşamda pejmürdeliği hoş görmeyen Allah

Peygamber Efendimiz'in Cömertliği

Allah Rasûlü -sallâllahu aleyhi ve sellem- insanların en cömerdi idi.

Mübarek Günler ve Gecelerde İbadet

Gece ve gündüzün deverânı içinde seherler… Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle muâmelede bulunacağı has kullarının vasıflarını tâdâd eden âyet-i kerîmede; وَالْمُسْتَغْف

Selimiye Camii'nin Minarelerindeki Muhteşem Mimari

Mimar Sinan'ın ustalık eserim dediği Selimiye Camii'ndeki minareler, bir mimari harikası olma özelliğiyle dikkat çekiyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.