Allah dostları   (675 içerik bulundu)

Şeyh Eedebali Hazretleri'nin Gönül Eseri

Şeyh Edebali Hazretleri’nin en büyük eseri, birçok zevât-ı kirâmın yaptığı gibi kitaplar değil, birbirini takip eden îman ve İslâm yolunda seferber mücâhid nesi

Hizmet Nasıl Değer Kazanır?

İslâm ahlâkının temelini teşkil eden hizmet, nefsin hodgâmlığından kurtularak diğergâm bir rûhla mahlûkâta yönelmek sûretiyle Allâh’ın rızâsını aramaktır.

Peygamber Efendimizʼin Son Nefesindeki Emri

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in vefatı esnasında hususiyetle durduğu iki emri anlatıyor...

Mânevi Hâli Kaybetmenin Sebepleri

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi tefekkür ve kalbî hayatın ehemmiyetinden sonra Ubeydullah Ahrar Hazretleri'nin bildirdiği tasavvufta mânevi hâli kaybetmeninin 3 se

Mürşit İçin Keramet Şart mıdır?

"Manevi Yoldan İstifâde İçin..." Merhum Hacı Gedikli Ağabey ile sağlığında yapılan sohbetin ikincisini sizler için yayınlıyoruz.

Derinden Etkileyen Şahsiyetler

1950'li yıllarda İmam Hatip Lisesi öğrencisi olan Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'yi çocukluğunda ve öğrencilik yıllarında etkileyen kıymetli şahsiyetler.

İbretlik Mânevi Yolculuk

Kıymetli okuyucularımız; Sizleri bu ay, ömrünün çocukluk ve gençlik devresini büyük zorluklarla geçiren, buna rağmen yaşadığı bu sıkıntıları, “Rabbinin kendisin

Hak Dostlarının Mânevî Terbiyeleri

Mânevî eğitimde kalp, tasfiye edile edile, beşerî ve tasavvufî temrinlere ilâveten Allâh’ın lutf u keremiyle, yolun nihâyetinde öyle bir hâle gelir ki, sâhibini

Huzûrlu Olmanın Yolları Nelerdir?

Gönüllerini bir dergâh hâline getirmiş olan Hak dostlarında kat’iyyen abus ve asık bir yüz görülemez.

Sahte Dervişin Hikâyesi

Tasavvuf hareketi şekilden çok ruha, kabuktan çok öze önem veren bir hayat tarzıdır. Zira tasavvuf zâhirin değil, bâtının yani kalbin ve ruhun terbiyesi ile uğr

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.