YOLCULUK   (1540 içerik bulundu)

En'âm Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

En'âm Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? En'âm Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mâide Suresi 108. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 108. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 108. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mâide Suresi 107. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 107. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 107. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mâide Suresi 106. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 106. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 106. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mâide Suresi 104. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 104. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 104. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mâide Suresi 103. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 103. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 103. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şeytan ile İlgili Hadisler

Şeytan ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) şeytan konusu hakkındaki bazı hadisleri.

Mâide Suresi 6. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Mâide Suresi 6. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 6. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Zinaya Düşenlerin Vahim Sonu

Zinaya, harama düşmenin vahim sonu nedir? Efendimiz (s.a.v), içinde bulundukları acı azaptan haber veriyor...

Karınlarının İçi Yılanlarla Dolu İnsanlar

Paygamber Efendimizin şahit olduğu, karınları yılanlarla dolu olan insanların günahı neydi? Hangi günahlarından dolayı böyle bir azaptaydılar? İşte cevabı...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.