kıyamet   (6464 içerik bulundu)

Mü'min Günahkâra Değil, Günaha Düşmandır!

Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur: “Bir mü’min kardeşine âit, hoş olmayan bir şey duyarsan, onun için birden yetmişe kadar mâzeret kapısı araştır. Bulamazsan;

Anne Sevgisinden Bile Üstün Olan Sevgi

O’nun ümmetine olan şefkat ve merhameti, bir annenin yavrusuna olan düşkünlüğünden daha ziyâde idi. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun size kendinizden

İngiliz Diplomata Tokat Gibi Cevap!

Cenâb-ı Hakk’ın, insanlığa rahmetinin en büyük tecellîgâhı olan Kur’ân-ı Kerîm, beşeriyet için kıymeti târiflere sığmayacak derecede ulvî bir nîmettir. Cennet’e

Yiğitsen Öfkeni Yen

Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur: “Kimin rızkı daraldıysa, hemen istiğfârı çoğaltsın!”

Aziz Mahmud Hüdâyi Camii Açıldı

Üsküdar'da restorasyonu tamamlanan Aziz Mahmud Hüdayi Camisi'nin yeniden hizmete açılış törenine Başbakan Yardımcısı , İstanbul Valisi, Vakıflar Genel Müdürü,  

Hüdayi Vakfı "hayır Pazarı"na Davet Ediyor

Peygamberimiz (s.a.v): "Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir” buyuruyor. Yardımlaşmanın dinimizdeki önemini yaş

Tasavvufi Usul ve Esasların Menşei

Tasavvufî usûl ve esasların menşei; rûhu; Kur'ân ve hadislerde mevcûd olan nebevî faâliyetin; her zaman ve mekânda devam ettirilmesinden ibârettir. Meşâyıh zümr

Bu Irmak Hiç Kurumayacak

Ahiret inancı, vakıf sisteminin oluşumundaki temel etkenlerden bir tanesidir. Ahiret inancı, vakfetmek duygusunun, hiç durmadan işleyen bir dinamosu gibidir. Ta

“Abdurrahman Gürses Kur’an Eğitim Merkezi” Açıldı

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın çalışmalarından biri olan Abdurrahman Gürses Kur’an Eğitim Merkezi; Üsküdar Küçük Çamlıca’da açıldı. Türkiye'nin en büyük kurra haf

Verilen Nimetlerden Sorulacaksınız

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Verilen Nimetlerden Sorulacaksınız konulu sohbetten bahsediyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.