Hazret-i Ömer   (959 içerik bulundu)

Sahabenin İstiğfar ve Dua Vakti

Asr-ı Saâdet toplumu, gece kalkıp namaz kılmayı, seherlerde evrâd ü ezkârlarını îfâ etmeyi ve Kur’ân okumayı, sıcak yataklarına tercih ediyorlardı. O mes’ûd top

Sahabe-i Kiram’ın Oruç Heyecanı

Peygamber Efendimiz’in manevi terbiyesinden geçerek onun emir ve buyruğuna aşk ile bağlanan Sahabe Efendilerimizin hayatından Ramazan-ı şerifle ilgili birbirind

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi İle 2018 İftar Sevinci Programı Özel Mülakatı

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Erkam Radyo'da yayınlanan "İftar Sevinci" programında Prof. Dr. İrfan Gündüz'ün konuğu oldu.

Muâmelât Ne Demek?

İslâm, sadece îman ve ibadetlerden ibaret bir hayat değildir. O, îman ve ibadetlere ilâveten, muâmelât, ahlâk ve bilhassa hak ve hukuka riâyet gibi, hayatın her

Karşılığında Cennetin Vaad Edildiği 6 Şey

Karşılığında cennet vaad edilen 6 şey: Doğru konuşmak, vaadini yerine getirmek, emanete sahip çıkıp güvenilir olmak, iffeti korumak, gözleri haramdan korumak, e

Müslümanın Konuşma Üslubu Nasıl Olmalı?

Mü’min, firâset sahibi olmalı, konuşma üslûbunu muhâtabına göre ayarlamalıdır. Zira bir kimseyi sevindiren bir davranış, bir başkasını üzebilir.

"sen Onları Simalarından Tanırsın" Ayet-i Kerimesi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, iffeti dolayısı ile isyeyemeyen fakirler ile ilgili nazil olan "...Sen onları yüzlerinden tanırsın." (Bakara Sûresi 273) ayet-i ke

İlk Kıblemiz Kadim Emanetimiz

Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir!. Kudüs, tevhid mücadelesi için çok kan dökülmüş mahzun şehrimizdir!… Kudüs, yeryüzünde ibadet maksadıyla ziyaret edilebilec

Peygamberimizin Zuhurunu Müjdeleyen Haber ve Hadiseler

Peygamber Efendimiz doğmadan önce birçok ilâhî tecellî zuhûr etmişti. Bütün kâinât âdeta O’na hasret çekmekteydi. Çünkü O, yaratılışın sebebi idi.

Unutulan Değerlerimiz Nelerdir?

Unutulan örfi ve ahlaki değerlerimiz nelerdir? Ahli değerlerimizin kaybolmasındaki sebepler nelerdir? Nasıl bir toplum iken nasıl bir toplum olmaya başladık?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.