tarih   (6648 içerik bulundu)

Taşlar Arasında Bir Yakut Gibiydi

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Allâh Teâlâ’nın izni olmaksızın kendi irâdesiyle mûcize meydana getiremeyeceğini, zîrâ kendisinin de onlar gibi bir in

Hedef İstanbul 2014 Yaz Programı

Lider Eğitim Derneği’nin 7. ve 8. sınıflara yönelik hazırladığı “Hedef İstanbul 2014 Yaz Programı” kayıtları başladı.

Hazret-i Peygamber Neden "iki Kurbanlığın Oğlu" Diye Anılırdı?

Hazret-i Peygamber’in bi’setine yakın dönemde tevhîd inancı yitirilmiş, Kâbe kavim ve kabîlelere âit putlarla doldurulmuş, Zemzem kuyusu da iptal edilmişti.

Dünyada İslami Geleneğin Olmadığı Tek Bölge

17. yüzyılda İspanya’nın Latin Amerika’daki kolonileri için Afrika’dan getirdiği Müslümanlar aracılığıyla İslamiyet’le tanışan Latin Amerikalılar, bir yandan kö

Nijerya'yı Ele Geçirme Planı: ‘boko Haram’

Afrika'nın en büyük petrol üreticisi Nijerya'daki Boko Haram krizinin arkasında ekonomik çıkarların da ötesinde başka hesapların olduğu iddiaları kimi uzmanlarc

Kağıt Paraların Zekatı Nasıl Hesaplanır?

Günümüzde kağıt paraların, altın ve gümüşün yerine ve bunları temsil etmek üzere mal mübadelesinde satış bedeli olarak kullanılması örf haline gelmiştir. 

Orta Afrika'da Ya Hristiyan Ol Ya Da Öl!

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyonlar Direktörü John Ging,“İnsanları ya kalıp ölüm tehlikesiyle yaşama ya da yanlarına hiçbir şey alamadan göç

Tasavvufi Usul ve Esasların Menşei

Tasavvufî usûl ve esasların menşei; rûhu; Kur'ân ve hadislerde mevcûd olan nebevî faâliyetin; her zaman ve mekânda devam ettirilmesinden ibârettir. Meşâyıh zümr

Bu Câmiinin Minberinde Güneş Sistemi Var

Dünya hâlâ Güneş sistemini çözmeye çalışırken, Osmanlı'nın bunu tam 615 yıl önce keşfettiği ortaya çıktı. Ulu Camii'de Güneş'in ve 9 gezegenin  işlendiği minber

Kötülüğü İyilikle Gider

İnsanları Hakk’a ve hayra yöneltmek için dâimâ onların kalbine giden bir damar bulmak îcâb eder. Bunun da en kestirme yolu; cömertlik, şefkat ve affedebilmektir

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.