temizlik   (917 içerik bulundu)

Sağdan Başlamak Sünnettir

Abdest alıp, gusül ve teyemmüm yaparken, elbise, ayakkabı, mest ve pantolon giyerken, mescide girerken, diş fırçalarken, sürme çekerken, tırnak kesip bıyıkları

Peygamberimizin Emsalsiz Ahlakından Misaller

Peygamberimiz, bütün insanlığa karşı sonsuz bir şefkat ve merhametle doluydu. Kendisine kötülük edenleri bile affederdi. Resulullah, son derece mütevâzı, temiz

Sokakta Yaşayanlara Sıcak Yemek ve Kıyafet Hizmeti

Bayrampaşa'da faaliyet gösteren Güzel İşler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, yoksul ailelere yardım ulaştırmanın yanı sıra sokakta yaşayan insanlara yemek ve temi

Müslümanın Temizliği

İslâm; maddî ve mânevî her türlü temizliğe teşvik eder ve bunların nasıl yapılacağını öğretir. Âyet ve hadislerde Yüce Allah’ın temizliği ve temizlenenleri sevd

Arı Duru Bir Namaz İçin Yapmanız Gerekenler

Efendimiz (s.a.v.) hadîs-i şerîflerinde; "Beni nasıl namaz kılıyor gördüyseniz öyle namaz kılınız."[4] buyurmuş; kıyam, kıraat, ruku ve sücûdun hududunu bildirm

Çocuğa Sınırlarını Nasıl Öğretebiliriz?

Sınırları olan bir âilede çocuk başta olmak üzere herkes sorumluluklarını bilir; daha az kavga, stres, tartışma olur. Herkes yerini ve yapması gerekenleri bildi

Nesil Yetiştiren Hocalar

Büyük ruhlar büyük düşünür. Başkasının izzet-i nefsi rencide olmasın diye kendi nefsini hizmete tahsis etmek, kimbilir Rabbin katında ne izzetlerin müsebbibi ol

İstincâ ve İstibrâ Nedir? Nasıl Yapılır?

İslâm’da temel bir esas olarak, vücut ve mekân temizliği yapılmadan bazı ibadetler câiz ve makbul görülmemiştir. Bu meyanda meselâ tuvalet âdâbına çok ehemmiyet

Mest İle İlgili Hadis-i Şerifler

Soğuk kış günlerinde ibadetinizi kolaylaştırmak için mest kullanabilirsiniz. Dinimizin ibadetlerde kolaylığı tercih etmiş olması sebebiyle, ayaklara mest vb. gi

İslam Öncesi Kadın

İslam öncesi kadın nelerdir? İlahi dinlerde kadın yeri nedir? Cahiliye devrinde kadına bakış nasıldı? İşte İslam öncesi kadın...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.