hamd   (4247 içerik bulundu)

Günahları Affettiren Hamd

Dr. Murat Kaya, mü'minin namazda Rabb’in lütfuyla rükûya eğilirken, “Allah, kendisine hamd edenleri işitir (Semiallahu limen hamideh)” ve rükûdan kalkarken, “Ha

Allah'a Hamd ve Şükretmenin Fazileti

Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz azametinin, ilâhî sanat ve sıfat tecellîlerinin medh ü senâ edilmesi “hamd”; O’nun sayısız lutuf, nîmet ve ikramlarına karşı lisânen, fii

Ahmet Hamdi Akseki Camii

Ahmet Hamdi Akseki Camii, Diyanet İşleri Başkanlığının hemen yanı başında, Eskişehir Yolu Bilkent Kavşağında yer almaktadır.

Hamdım, Piştim, Yandım

Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerîm’de insanlığa ilk emri “Oku!” Yani Kur’ân’ı oku, kendini oku, kâinâtı oku…

Bir “elhamdülillah” İçin 30 Yıl İstiğfar Etti

 Seriy Sakatî, -kuddise sırruh- erken devir mutasavvıflardan ve evliyâlardandır.

Hüdayi Vakfı Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş İftiralara Cevap Verdi!

Aziz Mahmûd Hüdayi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmed Hamdi Topbaş Bey Erkam Radyo, Medya ve Gündem Analizi Programı'nda Ahmet Taşgetin ve Selahattin Kılıçarsla

Peygamber Efendimiz’in İsimleri Hamd Kökünden Gelir

Osman Nûri Topbaş Hocefendi Ramazan-ı Şerşirifi tüm hayatımıza yayabilmenin inceliklerinden ve Mübârek isimlerinin dahi hamd kökünden gelen Peygamber -sallâllâh

Şâh-ı Nakşibend Muhammed Bahâüddin -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri’nden Hikmetli Sözler ve Tavsiyeler

Şâh-ı Nakşibend Muhammed Bahâüddin -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri’nden hikmetli sözler ve tavsiyeler...

Hz. Fatıma (r.a.) Kimdir?

Hz. Fâtıma (r.a.) Nebîler Efendisinin son çiçeği... Peygamber Efendimiz’in dünyada neslini devam ettiren nur yumağı... Kızlarının en küçüğü... Cennet gençlerini

İslam Tarihinde İlk Cuma Namazı ve İlk Hutbe

İslam tarihinde ilk cuma namazı ne zaman ve nerede kılındı? İlk cuma hutbesi ne zaman okundu? İlk cuma namazını kim kıldırdı? İlk cuma hutbesinin konusu ne oldu

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.