münafık   (1645 içerik bulundu)

Tevbe Suresinin 94. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 94. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? İmanın fedakârlık istediğini bildiren âyet; Tevbe suresinin 94. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuy

Tevbe Suresinin 88. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 88. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Gerçek kurtuluşa erenleri bildiren âyet; Tevbe suresinin 88. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabi

Tevbe Suresinin 81. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 81. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Cehennem ateşinin daha sıcak olduğunu bildiren âyet; Tevbe suresinin 81. ayetinin meali ve tefsirini yazım

Dini ve Tasavvufi Kıssalar

Allah dostlarının hayatlarından ibret verici dini ve tasavvufi kıssalar.

Tevbe Suresinin 78. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 78. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah'ın, münafıkların sırrını da fısıltılarını da bildiğini bildiren âyet; Tevbe suresinin 78. ayetinin m

Tevbe Suresinin 71. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 71. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Müminlerin vasıflarını (beş vasfını) bildiren âyet; Tevbe suresinin 71. ayetinin meali ve tefsirini yazımı

Şefâat-i Kübrâ Hadisi

Mahşerde şefaat nasıl olacak? Ahirette Peygamberimizin (sav.) şefaati ile ilgili hadis-i şerif (Şefâat-i Kübrâ hadisi).

Tevbe Suresinin 67. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 67. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Münafıkların özelliklerini bildiren âyet; Tevbe Suresinin 67. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyab

Tevbe Suresinin 60. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 60. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Zekatın kimlere verileceğini bildiren âyet; Tevbe Suresinin 60. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuy

Tevbe Suresinin 51. Ayeti Ne Anlatıyor?

Tevbe Suresinin 51. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın ne yazdıysa onun olacağını bildiren âyet; Tevbe Suresinin 51. ayetinin meali ve tefsirini yazımız

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.