islamiyet   (1031 içerik bulundu)

Ali Vyacheslav Polosin Neden Müslüman Oldu?

Vyacheslav Polosin, lisans eğitimini felsefe üzerine almış bir akademisyen ve yazar / analist. Zamanında Rusya Ortodoks Kilisesi’nin en üst kademelerinde yer al

Namaz Ne Zaman Başladı?

Kur’ân-ı Kerîm’den hemen bütün ilâhî dinlerde namaz ibadetinin mevcut olduğu anlaşılıyor. Peki namaz ne zaman başladı?

Hind Binti Utbe (r.a.) Kimdir?

 Hind binti Utbe (r.a.) Mekke Fethin’de İslâm’ın nûruna kavuşmuş bir hanım sahâbî... Kadınlık tarihinde özel karaktere sâhip, bütün duygu ve düşünceleriyle tama

Ümmü Şerîk (ra) Kimdir?

 Ümmü Şerîk radıyallahu anha Mekke’de ev ev dolaşarak Kureyş’li kadınlara İslâm’ı anlatan bir tebliğci.. Allah’a ve Resûlüne iman etmenin ve teslimiyetinin mükâ

1300 Yıllık "allah'a Şükür" Yazan Cam Bulundu

Emevi Devleti'ne ait olduğu düşünülen sarayda, İslamiyet'in ilk eserlerinden üzerinde “Subhanallah” yazan cam ağırlık bulundu.

Erva Binti Abdülmuttalib (ra) Kimdir?

Erva binti Abdülmuttalib radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin halası... Oğlunun delâletiyle İslâmla şereflenen bir hanım sahâbî...

Misafir Ağırlamak Dinimizde Neden Önemli?

Müslümanlar misafir ağırlamayı ibadet gibi görüp değerlendirdiği için bu güzel hasleti îfâ ederken ihlâsla davranmaya çalışır ve ihsân sırrını gözetirler. Bu ve

Afrâ Hatun (ra) Kimdir?

 Afrâ Hâtun radıyallahu anhâ  iman âbidesi çocuklar yetiştiren bir anne... Genç yavrularının Allah ve Rasûlü yolunda şehadetlerine sabreden bir hanım sahâbi...

Ervâ Binti Küreyz (ra) Kimdir?

 Ervâ binti Küreyz radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin hala kızı... Hazreti Osman (r.a)’ın annesi... Cahiliye karanlığından kurtu

O İltifata Mazhar Olan Tek İnsan

Sahabî, Peygamber Efendimiz'e olan sevgilerinde ötürü söze başlarken "Anam babam sana fedâ olsun Ya Resulullah" derdi. Peygamberimiz tarafından bu iltifata mazh

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.