tevekkül   (1115 içerik bulundu)

Allah’ın (c.c.) Mükâfatlandırdığı Kulları

Allâh Teâlâ, ebedî kazanca nâil olan bahtiyar kullarının başında ilk olarak, çokça Kur’ân okuyanları saymaktadır.

İki Dünya Saadetine Kavuşabilmenin Yolu

Dünyada gönül huzûru ve âhirette ebedî saâdete kavuşabilmek, ilâhî azameti idrâk edip tevekkül ve teslîmiyet göstererek, ilâhî taksîme râzı olmakla mümkündür.

Halıkın Nazarıyla Mahlukata Bakmak

Bir mü’min, Allâh’ın herhangi bir mahlûkunu gördüğü zaman tefekkür hâlinde olmalı; “Ben onun, o da benim yerimde olabilirdi.” diyerek Cenâb-ı Hakk’ın bu muazzam

Hakiki Mütevekkil Kimdir?

Mütevekkil, anne kucağındaki çocuk gibidir. Kimseden yardım istemez, ancak anasını bilir. Mütevekkil, her halinde Mevlasına dönüktür ve O’na  döner.

Teheccüde Kalkınca Okunacak Dualar

Peygamber Efendimizin teheccüde kalkınca okuduğu dualar.

Korunmaya İhtiyaç Duymayan İnsan

Fahr-i Kâinât Efendimiz tedbîrini alır, sonra da Allâh’a tevekkül ederdi. Cenâb-ı Hak, kendisini muhâfaza etmeyi va’dettikten sonra ise hiçbir endişe duymadan A

Müslüman Dünyada Nasıl Bir İdrak İle Yaşamalıdır?

Müslüman dünyada iken nelerin farkında olarak yaşamalıdır? Her fani gibi bizlerde elbet bir gün yakine kavuşacağız. Ölüm gelmeden dünyada iken nelere dikkat etm

Seyr-i Süluk Nedir?

Adına seyr-i süluk dediğimiz manevi yolculuk insanın Allah tarafından verilen gizli kabiliyetlerini ortaya çıkarmasına yardım eden sistemin adıdır. Bu süreç son

Yunus Emre Hazretleri Kimdir?

Arifler ölmez, ma'rûf olur. Aşıklar ölmez, ma'şûk olur. Anadolu'nun yetiştirdiği en büyük arif ve aşıklardan biri de Yunus Emre Hazretleri'dir. Peki Yunus Emre

İslam Tarihinde Hayırda Öne Geçen Hanımlar

Erkam Radyo’da İstanbul’un Sırları adıyla program yapan İstanbul Seyyahı Fahri Sarrafoğlu Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi ile  İslam Tarihinde Hayırda Öne

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.