edep   (1528 içerik bulundu)

Fahrettin Tivnikli’nin Ardından Hoş Bir Sadâ

Her insan arkasından hoş bir sadâ bırakarak ayrılmak ister bu fani dünyadan işte tam olarak böyle bir insan Fahreddin Tivnikli Bey. Mehmet Mencet'in kaleminden

İmam Malik Halife'ye Hangi Konuda İkazda Bulundu?

İmam Mâlik Hazretleri  Halife Mansûr'a hangi konuda ikazda bulundu? Peygamber Efendimize olan edebin önemi ve fazileti nedir? İşte cevabı...

Ahir Zamanda Peygamberimizi Sevmenin Alameti

İstikamet ehli mutasavvıfların başlıca husûsiyetleri, Sünnet-i Seniyye’ye sarılmaları ve onu emânet bilerek muhafaza etmeleridir. Peki Muhammedî sevdanın en büy

Ebul Vefa Hazretleri ve Fatih Sultan Mehmet Han

Şeyh Ebu’l-Vefâ Hazretleri, Fatih Sultan Mehmed Hanı onu ziyaret etmek istemesine rağmen kapısından içeriye girmesine neden müsade etmedi? Şeyh Ebu’l-Vefâ Hazre

Bu Duaya Amin Deyin

Yer değiştirmekle ser değiştirmeyen, yerini, yurdunu, her şeyini Sen’in yoluna seren, aşka aşkla yürüyen, ahlâkı ahsen, seri Sen… İşte böyle erlerden eyle bizi

Peygamber Efendimiz'in Yanında Olanlar Kimler?

Peygamber Efendimizin (s.a.v) yanında olanlar kimler? Peygamber Efendimizin yanında olabilmek için üzerimize düşen vazifeler neler? Efendimizin (s.a.v) yanında

Peygamber Efendimiz, Ashabına Ayetleri Nasıl Öğretti?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) sahabelere ayetleri nasıl öğretti? Cahiliye toplumundan ahlak seviyesi zirveleri bulan bir toplum meydana getirirken neler yaptı? Ef

Peşinden Koşulan Rüya

Bir düşün peşinde koşup, düşmek… Dizlerim yaralı bereli. Ama ben titrek bir tel taşıdıkça içimde, hiçbir gürültünün aşkın mûsikîsini bastıramayacağını biliyor o

Cuma Günü Mesajları

Cuma günü Müslümanların bayramıdır. Bu bayram gününde sevdiklerinize gönderebileceğiniz en güzel Cuma mesajlarını sizler için derledik.

Peygamberimiz Ayakta Bevl Etmiş midir?

Dr. Murat Kaya, "Peygamberimiz ayakta bevl etmiş midir?" sorusunu cavaplıyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.