hüsran   (1105 içerik bulundu)

Allah Teâlâ İle Dostluğun Şartları

Allah Teâlâ ile dost olmak farzdır. Bütün ehli islâm bunda ittifak etmişlerdir.

Hazret-i Yusuf'un (as) Firaseti

Mısır’a erzak almaya gelen kardeşleri, Hz. Yusuf tarafından misafir edildikten sonra, Yusuf peygamber öz kardeşi Bünyamin’i yanına çağırdı ve onunla özel ilgile

Salihlerle Beraber Olan Salihleşir

Mevlânâ'nın Mesnevi'sinden iki mısra ve açıklama... Mesnevî: “Gülün tarâveti (tazeliği) bozulup, gül bahçesi hazân mevsimine girince, artık bülbülün hoş nağmel

Zaman İsrafı Nasıl Önlenebilir?

İbâdet ve hayırlı işlerin biri bittiğinde hemen diğerine koşmak, herhangi bir zamanın ibâdetsiz ve hayırdan uzak geçmesine fırsat vermemek îcâb eder. Çünkü haya

Milletlerin Hafızası: Tarih

Gençlik, insan ömrünün hazinesidir. Bu hazineyi değerlendirme şekline göre insan, ya büyük bir zenginliğe nâil olur, ya da fecî bir iflâs ve hüsrâna dûçâr olur.

Peygamberleri İmtihan Eden Sebep

Peygamber Efendimiz muhtelif hadis-i şeriflerinde söyleyeceğimiz sözlere dikkat etmemizi ikaz buyuruyor. Bu yazımızda Hz. Ya’kub ve Hz. Yusuf –aleyhisselam-‘ın

İnsanın Eğitimi Nasıl Olmalı?

Mahlûkat içinde eğitime en çok muhtaç olan, insandır. Hayatta en zirve sanat da, insan yetiştirmektir. Allah Teâlâ, en büyük insan terbiyecileri olarak peygambe

Ahiret Hayatımızın Tercümanı

Son nefes, buğusuz, pürüzsüz ve lekesiz bir ayna gibidir. Her insan bu aynada, güzellikleri ve çirkinlikleriyle bütün ömrünü net bir şekilde seyreder. O an, göz

Müslümanlar Türkiye İçin Tek Yürek Oldu

Türkiye'de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin başarısız olması amacıyla dünya ülkelerinin Müslüman dini liderleri ve ileri gelenleri, girişimin başarısız ol

Zamanımızı Nasıl Değerlendirmeliyiz?

Bizler nedâmet günleri gelmeden evvel Hak rızâsının bulunduğu her işe koşmalı ve boş şeylerle vakitlerimizi ziyan etmekten sakınmalıyız. Her günümüzü son günümü

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.