Arap-israil Normalleşmesi Normal mi?
Son dönemde gerçekleşen Arap-İsrail normalleşmesi normal mi?
Birçok Arap ülkesi ile İsrail arasında uzun zamandır yürüyen normalleşme sürecinin bir hayli ivme kazandığı görülüyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Umman, aşırı sağcı İsrail Kültür Bakanı Migi Regev’in Abu Dabi ziyaretleri, İsrail ulusal marşının Arap başkentlerinde çalınması vs. şimdiye kadar nispeten gizli kapaklı yürütülen normalleşme sürecinin iyiden iyiye alenileştiğini gösteriyor. Netenyahu’nun “Arap ülkeleri İsrail ile barışmak için yarış halinde” sözleri de durumu özetliyor zaten.
Arap dünyasının, işgal devleti İsrail ile ilişkilerini bu denli ilerletmesi, yani bu normalleşme normal mi? Mevcut yönetimlere bakarak evet normal. Çünkü Arap Baharı sonrası birçok Arap ülkesi yönetimi ile İsrail’in bir hayli ortak kaygısı oluştu. Suudi Arabistanlı gazeteci Daham Anzi’nin söylediği gibi bu yönetimlerin birçoğu kendilerini İsrail ile aynı mevzide görüyorlar artık. İran, Hamas, Müslüman Kardeşler hatta dolaylı da olsa Türkiye ve Katar algıları söz konusu Arap yönetimleri ile İsrail’i birbirine yakınlaştırıyor. İsrail televizyonuna konuşan Suudi gazeteci Daham Anzi bu yakınlığı şöyle açıklıyor: “Netenyahu’nun, veliaht prens Muhammed bin Selman’a sahip çıkması oldukça önemli. Zaten Suudi Arabistan ile İsrail aynı mevzideler, İsrailliler, Türklerden de İranlılardan da Suudi Arabistan’a daha yakınlar.”
Bu ifadeler Suudlu gazetecinin kişisel görüşleri olarak görülebilir ancak bu görüşün yöneticiler nezdinde de önemli oranda kabul gören bir görüş olduğunu söylememiz gerekiyor. Arap Baharı sonrası ortaya çıkan konjonktür bir çok rejimi ABD ve İsrail’in kucağına biraz daha itti. ABD Başkanı Donald Turmp boşuna söylemiyor “Biz olmasak iki haftada yıkılırlar” diye.
Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, Sayı: 394