Arkadaşlık 'engel' Tanımıyor

Sivas'ın Şarkışla ilçesinde fiziksel engeli nedeniyle akülü arabayla okula gidip gelen lise öğrencisi ile onu her sabah kapıda karşılayan ve bir an olsun yalnız bırakmayan sınıf arkadaşının dostlukları örnek oluyor.

Sivas'ın Şarkışla ilçesinde fiziksel engeli nedeniyle akülü arabayla okula gidip gelen lise öğrencisi ile kendisini bir an olsun yalnız bırakmayan sınıf arkadaşı, kurdukları dostlukla engelleri aşıyor.

Şeyh Edebali Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde eğitim gören doğuştan fiziksel engelli Oğuzhan Kılıçkaya ile sınıf arkadaşı Yakup Yıldız, dostluklarıyla örnek oluyor.

Arkadaşını her sabah okulun girişinde bekleyen Yıldız, Kılıçkaya'nın akülü arabayla sınıftaki sırasına yerleşmesine yardımcı oluyor.

Teneffüslerde de hiç ayrılmayan, okuldan birlikte çıkan iki arkadaş, sıkı dostluklarıyla engelleri kaldırıyor.

Oğuzhan Kılıçkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yakup, evden gelirken, okul girişinde, okul içerisinde, çarşıda her zaman yanımda yoldaşlık ediyor. Zorda kaldığımda idareye ulaşmamda en büyük yardımcım oldu. Maceralar, olaylar olsun beraber gidiyoruz, beraber geziyoruz." dedi.

Beş kardeşi bulunduğunu ve ailenin tek engelli çoçuğu olduğunu anlatan Kılıçkaya, arkadaşı sayesinde engelini unuttuğunu dile getirdi.

"HİÇ DURMADAN YARDIM ETMEK İSTİYORUM"

Yakup Yıldız da yardım etmenin güzel bir duygu olduğunu, Oğuzhan ile sıkı bir arkadaşlık kurduklarını belirtti.

Oğuzhan'a elinden gelen her türlü desteği vermeye çalıştığını kaydeden Yıldız, şunları söyledi:

"Oğuzhan'ın okula gelişine, çıkışına ve çarşıya gitmesinde de yardımcı oluyorum. Sabahleyin içeri girmesi biraz sıkıntı oluyor, ona yardım etmek için yanında oluyorum. Ona her zaman hiç durmadan yardım etmek istiyorum. Okulumuzun idarecileri, öğretmenleri, öğrencileri de Oğuzhan'a yardımcı oluyor."

Yıldız, okul dışında da birlikte vakit geçirdiklerini aktararak, "Okul dışında ailemin yanında çalışıyorum ama okuldan çıktıktan sonra vaktimiz oldukça birlikte çarşıda geziyoruz. Bir ağabeyimizin dükkanına gidiyoruz, orada birlikte zaman geçiriyoruz, kahve içiyoruz, konuşuyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.