Armutun Özellikleri ve Faydaları

Armutun anavatanı neresidir? Armutun özellikleri nelerdi? Armut nerede yetişir? Armutun faydaları nelerdir? Armutun zararı var mıdır? Güzel kokusu ve lezzetiyle bilinen armutun özellikleri ve faydaları.

Armut, gülgiller familyasında yer alır. Latince adı, “pyrus communis”tir. İlk yetiştiği yerler, Hazar denizi ve etrafıdır. Genellikle tropik iklimleri sevdiği için ülkemizde de daha çok Akdeniz bölgesi civarında yetişir. Yeşil, sarı, kahverengi ve kırmızı renklerde meyvelere sahip olabilir.

Nedendir bilinmez, meyveler içinde armut, pek ön plâna çıkmaz. Belki de “Armudun iyisini (ya da irisini) ayılar yer!” atasözü, şuuraltımızda yer ettiğinden midir nedir, pazarlardan hevesle elma, portakal, mandalina alırken, armut seçmeyi ihmal ederiz. Hâlbuki kendine has sululuğu, kumlu özel dokusu, şekli, kokusu ve dayanıklılığıyla armut, kışın en vazgeçilmez meyveleri arasındadır. Birçok ülkede üretilmesine bağlı olarak her mevsim bulunur. Fakat ülkemizde özellikle sonbahar ve kış aylarında daha çok bulunmaktadır.

Armut, türüne bağlı olarak, yumuşak ya da sert yapıda olabilir. Çok çeşitliliğe sahip bir meyve olmasına rağmen, bilhassa Japon armudu ve Deveci armudu, ülkemizde en çok beğenilen armut çeşitleri arasında yer almaktadır.

Yüce Allah, her meyveye özel lezzet, tat ve koku vermiştir. Armudun da bulunmaz enfes bir kokusu, damakta kalıcı bir lezzeti vardır. Öyle ki, bazı armut türlerindeki zarif görünüm, kişiyi hayran bırakacak özelliktedir.

ARMUTUN BESİN DEĞERİ

Armut; A, B, C ve K vitaminlerini ihtiva etmesine rağmen, minerallerden yana daha zengindir. İçinde şeker ve tanenden başka demir, bakır, kireç, fosfor, magnezyum, potasyum, kükürt, çinko, iyot, manganez ve brom bulunur.

Diğer meyveler gibi armudun da kalorisi düşüktür. 100 gramı, 41-57 kalori verir. Muhtevasında glikoz yerine levüloz bulunduğundan, uzun süre tok tutar. Bu yüzden zayıflamak isteyenler de diyabeti olanlar da yiyebilirler. Zayıflama kürlerinde biraz yoğurtla veya az miktarda tam buğday ekmeği ile birlikte çiğ veya pişmiş armut yenilebilir. Normal olarak her gün veya gün aşırı bir miktar armut yemek, yüksek tansiyonu düşürdüğü gibi kanın temizlenmesine de tesir eder. Armut, sodyum ve klor bakımından fakir olduğundan, tuzsuz rejimlerde iyi bir seçenektir.

ARMUTUN FAYDALARI

Armutta bulunan pektin; kolesterolü düşürür, idrar söktürür, hafif bir müshil tesiri gösterir.

Modern hayatın getirdiği yeme alışkanlıklarına ve hareketsizliklere karşı, tembel bağırsaklar için bir şifâ kaynağı olan armut, iyi bir lif deposudur. İçindeki lif, bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık ve ishal riskini azaltır. Eğer pişmiş olarak yenirse, bağırsakların çalışmasını hızlandırır. Olgun armut, hazmı kolaylaştırır ve sindirim sistemini canlandırır. Eğer kabızlık problemi varsa, bu şifâlı meyveden bir tane yedikten sonra yarım ya da bir bardak su içilir. Çok kısa bir süre sonra hafif karın ağrısıyla birlikte kabızlık kolayca atlatılır. Armut, aç olarak yenirse, bağırsak kurtlarının dökülmesine yardımcı olur.

Armutta bulunan bol miktardaki potasyum, damar açıcı özelliğe sahip olduğundan ateroskleroz (damar sertliği), kalp krizi ve beyin kanaması riskini azaltır. Potasyum, aynı zamanda vücutta sıvı dengesini de düzenler. Romatizma, eklem hastalıkları ve guta karşı bir ilaç gibidir.

Armut, günlük kalsiyum oranını karşılayabileceği için kemik ve dişleri güçlendirdiği gibi osteoporoz (kemik erimesi) ve kemik hastalıklarını da önleyici niteliktedir.

Armutta bulunan B2, B3 ve B6 vitaminleri; sinir sistemini korur, beyne de fayda sağlar. Zihin yorgunluğuna ve sinirleri yatıştırmaya olumlu bir tesiri vardır. Çok yorucu bir gün geçirdiyseniz yatmadan önce kabuklarını soyarak 1-2 tane armut, güzel ve rahatlatıcı bir tesir meydana getirebilir.

Kansızlığı karşı armut tavsiye edilen meyvelerdendir. Özellikle kan temizleyici tesiri ile bütün salgı bezlerinin çalışmasına yardım eder.

Armut, hem yara iyileştirici hem de yara önleyicidir. Kesiklerin çabuk iyileşmesini sağladığı gibi morlukları da giderir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirici rolü vardır.

Birçok meyvede olduğu gibi armutta da bol miktarda antioksidan bulunur. Antioksidanlar, vücutta biriken serbest radikalleri (vücuttan atılması gereken zararlı maddeler) ortadan kaldırmaya yarar.

Nezle, grip gibi kışın sık sık yakalandığımız hastalıklara iyi gelir. Vücuttaki ürenin dışarı atılmasında ve böbreklerde oluşan kum ya da taşların kolay dökülmesinde tesiri vardır. Yine ateşli hastaya bir bardak armut suyundan vermek, ateşin düşürülmesinde faydalı olur.

Armut, alerji bakımından en az riski olan bir meyve olduğu için bebeklere rahatlıkla verilebilir.

Folik asit açısından zengin olan armut, hâmilelik döneminde özellikle tavsiye edilir. Mide bulantısı ve kusmadan yakınan hâmileler, armut yemeye devam ederlerse, mide bulantılarının hafiflediğini ve kusmalarının kesildiğini görürler.

ARMUTUN ZARARI VAR MIDIR?

Faydalı diye, her şey istenildiği kadar ya da sınırsızca yenilirse, elbette zararlı hâle getirilmiş olur. Armut, sindirim sistemini dengeleyen ve faydalı olan bir meyve olmakla birlikte çokça yenmesi hâlinde ishale yol açtığı unutulmamalıdır.

Yine armudun tansiyonu düşürme özelliğini hatırlayarak, düşük tansiyona sahip kişilerin armut yemekte daha sınırlı davranmaları ve dikkatli olmaları gerekmektedir.

ARMUT NASIL TÜKETİLMELİDİR?

Öncelikle bu şifalı meyve, suyu sıkıldığında enfes bir içecek hâline gelir. Armut, yemeklerden önce yenirse, tok tutma özelliğinden dolayı daha az yemek yeme isteği oluşur ve fazla yemeyi önler.

Armudu çekirdekleri ile birlikte yemek de oldukça faydalıdır. Armut, komposto, reçel, marmelat yapılarak yenilebileceği gibi tatlı, pasta ve keklerde de kullanılabilir.

Kaynak: Nejla Baş, Şebnem Dergisi, Sayı: 180

 

İslam ve İhsan

KARAHİNDİBA NEDİR, NEREDE YETİŞİR, FAYDALARI NELERDİR?

Karahindiba Nedir, Nerede Yetişir, Faydaları Nelerdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.