Arş Ne Demek?

NE NEDİR?

Arş nedir, ne anlama gelir? Arş kelimesinin sözlük anlamı nedir? Arş ile ilgili ayet ve hadisler.

Arş TDK’ya göre, “İslam inanışına göre göğün en yüksek katı” demektir.

ARŞ NEDİR?

Arş, “Kur’an ve hadiste ilâhî hükümranlık ve taht” anlamında kullanılan bir terimdir.

Arş’ın sözlükteki asıl anlamı “yükseklik, yüksek yer ve yüksek şey”dir. Buna bağlı olarak “tavan, ev, çadır; ayağın parmaklara doğru uzanan tümsek kısmı” gibi mânalarda da kullanılmıştır. Ayrıca mecazi olarak “hükümranlık, şan, şeref ve taht” anlamlarına da gelir.

ARŞ İLE İLGİLİ AYETLER

Kur’an’da arş, Hz. Yûsuf’un ve Sebe Melikesi Belkıs’ın tahtı anlamında (Yûsuf 12/100; en-Neml 27/23, 38, 41, 42) ve ayrıca Allah’a nisbet edilmiş olarak iki şekilde kullanılmıştır. Arşın doğrudan veya dolaylı olarak Allah’a nisbet edildiği on sekiz âyetin bir kısmında rabbü’l-arş (et-Tevbe 9/129; ez-Zuhruf 43/82), bir kısmında da zü’l-arş (el-İsrâ 17/42; el-Mü’min 40/15) tabirleri kullanılmıştır ki her ikisini de “arş sahibi” mânasında anlamak mümkündür. Göklerin ve yerin yaratılmasından bahseden bir âyette O’nun arşının su üzerinde bulunduğu belirtilir (Hûd 11/7). Bazı âyetlerde de arşın büyük, değerli ve şerefli (azîm, kerîm) oluşundan söz edilir (et-Tevbe 9/129; el-Mü’minûn 23/116). Arş melekler tarafından taşınmaktadır ve bu taşıyıcıların kıyamet günündeki sayısı sekizdir. Yine melekler arşın çevresini sarmış olup yüce Allah’ı övgü ve tesbih ile anarlar (ez-Zümer 39/75; el-Mü’min 40/7; el-Hâkka 69/17). Kâinatı yaratan ve idare eden Allah arşa istivâ etmiştir (Yûnus 10/3; er-Ra‘d 13/2). Bazı müfessirler Kur’an’da yer alan “yükseltilmiş tavan” (“es-sakfü’l-merfû‘”, et-Tûr 52/5) tabiriyle arşın kastedildiğini belirtirler (Süyûtî, ed-Dürrü’l-mens̱ûr, VI, 118).

ARŞ İLE İLGİLİ HADİSLER

Hadislerde Allah’a, Cebrâil’e ve şeytana ait olmak üzere üç ayrı arştan söz edilir. Bunlardan Cebrâil’in ve şeytanın arşı hakkında fazla bilgi verilmez; sadece Hz. Peygamber’in, Cebrâil’i gökle yer arasında bir arş (taht) üzerinde otururken gördüğü belirtilir (Buhârî, “Tefsîr”, 65/5; Müslim, “Îmân”, 257). Şeytanın da Allah’ın arşı gibi deniz (veya su) üzerinde bir arşı bulunduğu, çevresinin yılanlarla çevrili olduğu ve şeytanın insanları saptırmak üzere yardımcılarına emirleri buradan verip yeryüzüne saldığı bildirilir (Müslim, “Münâfiḳūn”, 66, 67, “Fiten”, 87; Tirmizî, “Fiten”, 63). Hadislerde Allah’a atfedilen arşın nitelikleri ise şöyle sıralanabilir: Göklerle yeryüzünün yaratılmasından önce su üzerinde bulunan arş, yedinci göğün üzerindeki firdevs (veya adn) cennetinin üstündeydi. Allah da arşın fevkindedir (Buhârî, “Tevḥîd”, 21, “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 1, “Cihâd”, 4; Tirmizî, “Tefsîr”, 6, 58, 68, “Ṣıfatü’l-cenne”, 4). Alt, üst, sağ, sol gibi yönleri, ağırlığı, gölgesi, köşeleri, sütunları bulunan bu arş göğün üzerinde kubbe şeklinde duran büyük ve değerli bir nesnedir (Buhârî, “Tevḥîd”, 22, 23, “Tefsîr”, 65/5; Müslim, “Îmân”, 327, “Tevbe”, 14, “Ẕikir”, 61-63; Tirmizî, “Tefsîr”, 41). Arşın sütunları üzerinde kelime-i tevhid yazılıdır (Süyûtî, el-Ḫaṣâʾiṣü’l-kübrâ, I, 12-13); sağında Hz. Peygamber’e tahsis edilen makām-ı mahmûd bulunmaktadır (Tirmizî, “Menâḳıb”, 1; Müsned, I, 398). Arş meleklerce taşınmakta ve Allah’ı tesbih eden melekler onun etrafında dönmektedirler (Buhârî, Ḫalḳu efʿâli’l-ʿibâd, s. 194; Tirmizî, “Daʿavât”, 79; İbn Hacer, XXIV, 239). Şehidlerin ruhları arşın altında dolaşır (Müslim, “İmâre”, 121). Kıyamet günü insanların hesaba çekilme işine başlanması için Hz. Peygamber arşın altında secdeye kapanarak şefaat dileyecektir (Müslim, “Îmân”, 327). Hz. Peygamber güneşin bir yörüngede (müstakar) seyrettiğini ifade eden âyetin (Yâsîn 36/38) tefsirini yaparken onun yörüngesinin arşın altında olduğunu ifade etmiştir (Buhârî, “Tevḥîd”, 23; Müslim, “Îmân”, 250-251).

Kaynak: DİA