Ashâb-ı Sefîne Kime Denir?

KİM KİMDİR?

Ashâb-ı Sefîne kimlerdir? Ashâb-ı Sefîne Kuran'da geçiyor mu? Kısaca bilinmesi gerekilenler...

Gemi halkı demektir. Bundan maksat, Nuh (a.s.)'ın gemisine binerek tufandan kurtulan mü'minlerdir. Bu tâbir, Kur'ân'da bir âyette geçmiş ve; "Andolsun biz, Nuh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda onlar, zulme devam edip dururken kendilerini tufan yakalayıverdi. Onu ve gemi halkını kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret yaptık" denilmiştir (Ankebût, 29/14-15).

Nuh (a.s.)'ın peygamber gönderildiği toplum; zâlim, fâsık, kötü, günahkâr, câhil müşrik, gerçekleri görmeyen (kör), haddi aşan, mütekebbir, zorba, inatçı ve inkârcı bir kavimdi. Nuh (a.s.) kendilerini tevhide, ibâdet, itâat ve takvaya davet etti, ancak onlar; Allah'ın âyetlerini ve Peygamberini yalanladılar. Nuh'u (a.s.) sapıklık, yalancılık ve delilik ile itham ettiler, alaya aldılar ve öğütlerden yüz çevirdiler. Hakka karşı batılı savundular. Birçok insanı saptırdılar. Mü'minleri hakir gördüler, onlara ayak takımı ve bayağı kimseler dediler. Putlara tapmakta ısrar ettiler. Nuh (a.s.), kavmi ıslah olmayınca helâk edilmesi için Allah'a dua etti. Allah, kendisine gemi yapmasını emretti. Gemi yapılınca mü'minleri gemiye bindirdi. Gök, sularını boşalttı. Yer altı suları fışkırdı. Büyük bir tufan oldu. Mü'minler kurtuldu, kâfirler boğulup helâk oldu. Sular çekilince Nuh'un gemisi Cûdi dağına oturdu (A'râf, 7/64, 76; Yûnus, 10/71-74; Hûd, 11/27, 29, 37- 48; İbrâhim, 14/15; Nuh, 71/3-40; Enbiyâ, 21/77; Mü'minûn, 23/25; Şu'arâ, 26/111; Ankebût, 29/14; Mü'min, 40/5; Zâriyât, 51/46; Kâmer, 54/9-14).