Aşk ve Dostlukta Vefa
Aşk, muhabbet ve dostlukta vefanın önemi nedir?
Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’de der ki:
“Aşk, muhabbet, dostluk gibi hususların cümlesi vefâya bağlıdırlar ve dâimâ vefâlı olan kimseyi ararlar. Onlar, vefâsız bir gönüle aslâ yaklaşmazlar.” (c.5, 1165)
Vefâ, insandaki istikrar hâlinin bir neticesidir. Mayıs böcekleri gibi yanıp sönen muhabbetlerle bir yere varılmaz. Ruhunda istikrar meyli olan insandır ki, bir defa ilâhî aşkın lezzetinden haberdâr olunca, o yoldan dönmez ve fânî varlığından vazgeçinceye kadar bu yolda ilerler. Bu istikrara sahip olmayanların kalbi, muhabbetullâhı uzun süre taşıyamaz. Böyleleri, sahip olduğu nimetin idrakinde eksik kalmış demektir. İdrak tam olsa, tadılan lezzet, sahibinin ölüm ânına kadar devam eden bir vasfı olur.
Bu demektir ki, aşk ve muhabbet, yerleşeceği kalbin zemininde istikrar ve bunun neticesi olan vefâyı bulmazsa orada barınamaz. Muhabbetullah ise -şiddeti sebebiyle- yerleşeceği kalplerde bu vasfı bulmadığı takdirde o kalpte tecellî etmez.
Vefâ ve fedâkârlık, kalbin seviyesini gösteren en mühim pusulalardandır. Fedâkârlıktan uzakta kalma ve vefâdan mahrûmiyet, muhabbet ve dostluğa ihanettir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları