Asr Suresini Ezberleyen Çocuklara Oyuncak Hediye

Konya'da oyuncakçı Yahya Göktaş, Kur'an-ı Kerim'den Asr suresinin Arapçasını ve Türkçe mealini okuyan çocuklara oyuncak hediye ediyor.

iş yerine gelen küçük bir çocuğu sevindirmek için attığı adım, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile kısa sürede yayılıp "Asr Suresi Kampanyası"na dönüştü.

Kampanyanın yoğun ilgi görmesini şaşkınlıkla karşılayan Göktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gösterilen ilgiden çok mutlu olduğunu söyledi.

Tesadüfen başladıkları kampanyanın 8 gündür devam ettiğini ve her geçen gün daha fazla çocuğun dükkana geldiğini belirten Göktaş, böyle bir fikrin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı:

"Dükkana gelen bir aile, önce çocuklarına oyuncak aldı, sonra vazgeçti. Çocuğun bu duruma çok üzüldüğünü görünce, 'Asr suresinin Arapçasını ve Türkçe mealini ezberleyip gelirsen sana istediğin oyuncağı hediye ederim' dedim. Çocuk bir gün sonra geldi ve surenin hem Arapçasını hem de mealini okuyarak istediği oyuncağı aldı. Yanındaki arkadaşı, 'ben de ezberlersem bana da oyuncak hediye eder misin' dedi. Ben de 'evet' dedim. Bizim kampanya böylelikle başlamış oldu ve devam ediyor."

Göktaş, çocukları Kur'an okumaya ve anlamaya teşvik etmek amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını, Türkiye'nin dört bir tarafından tebrik ve teşekkür telefonları aldıklarını anlattı.

ÇOCUKLAR GELDİĞİ SÜRECE KAMPANYA DEVAM EDECEK

Kız çocuklarının genellikle bebek, erkek çocuklarının ise araba istediklerini aktaran Göktaş, "Oyuncak hediye ettiğimiz çocukların anne-babaları bizi arayıp, evlatlarının bu kampanya sayesinde Kur'an-ı Kerim ve mealini okumaya başladıklarını söylüyorlar. Bu da bizi çok memnun ediyor. Çocuklar geldiği sürece bu kampanyamız devam edecek." ifadelerini kullandı.

Çocuğu kampanyaya katılan annelerden Münire Karakuş da "Asr suresi kampanyasına çevremizdeki bütün çocuklar katılmak istiyor. Çocuklar harıl harıl sure ve Türkçe anlamını ezberleme çabasındalar. Mahalle sakinleri olarak bu kampanyayı düzenleyenlere teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.