Atina’ya Minaresiz Cami

Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı, Atina’da inşası süren camiye imam bulmak için ilan verdi.

Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı, başkent Atina’da inşası devam eden caminin imamını belirlemek üzere ilan verdi. Bakanlık tarafından verilen ilanda, Atina’nın ilk ibadete açık camisi için aranan imamın kriterleri sıralandı.

Adayların Rumca bilmesi, Yunan vatandaşı, askerliğini yapmış ve en az 3 yıl Atina’da ikamet etmiş olması, adli sicil kaydının bulunmaması gerekiyor.

35 yaş şartı konulan ilanda, adayların mükemmel derecede Kur’an-ı Kerim, ilahiyat ve Arapça bilgisine sahip olması istendi. Ayrıca adayların, iyi derecede İngilizce, Fransızca veya Almanca bilmesinin de tercih sebebi olduğu ifade edildi.

CAMİ AÇILIŞI DEFALARCA ERTELENDİ

İbadete açık cami bulunmayan Atina’da açılışı defalarca ertelenen ibadethanenin 2019’da açılacağı belirtildi. Caminin bina ve abdesthane inşaatı tamamlanırken çevre düzenlemesine ilişkin farklı kurumların yetki alanlarının çakışmasından bürokratik gecikmeler yaşandı.

2017’nin ilk aylarında bitirileceği duyurulan caminin açılışı için beş kez yeni tarih verilmişti. Cami için 887 bin avro bütçe ayrıldı. Votanikos semtinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait atıl bir yerleşkede devam eden inşaat, Ağustos 2016’da meclis tarafından alınan kararın ardından 4’lü konsorsiyum tarafından üstlenilmişti.

Yaklaşık 850 metrekare büyüklüğünde, 350 kişi kapasiteli caminin minaresi bulunmayacak. Plana göre, camide çocuk parkı ve şadırvan da yer alacak. Cami için 887 bin avro bütçe ayrıldı.

Caminin yapımına, alınan kararlara rağmen bürokratik süreçlerin uzaması, hukuki engellemeler ve aşırı sağ kesimin tepkileri nedeniyle başlanamamıştı. Mevcut plana göre, cami yapımı için karar, ilk olarak 2006’da alınmıştı.

ATİNA’DA YAKLAŞIK 200 BİN MÜSLÜMANIN YAŞIYOR

İnşaatın tamamlanmasının ardından cami yönetimi, eğitim ve maliye bakanlıklarından 2 devlet görevlisi, 2 belediye çalışanı, bir yüksek mahkeme hakiminin yanı sıra Müslüman cemaatlerden 2 temsilcinin bulunduğu 7 üyeli bir kurula devredilecek.

Yaklaşık 200 bin Müslümanın yaşadığı tahmin edilen başkentte Müslümanlar ibadetlerini genellikle kendi imkanlarıyla oluşturdukları mescitlerde yapıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.