Avrupa ve Benzeri Ülkelerde İslâm Tarikatlar Vasıtasıyla Yayılabilir mi?

Tasavvuf

İslâmiyetin tarîkatlar vâsıtasıyla yayıldığı târihî bir gerçektir. Günümüzde Avrupa ve benzeri ülkelerde bu nasıl gerçekleştirilebilir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor..

Tarîkat ve tekkelerin İslâm’ın yaşanması ve korunmasında olduğu kadar yayılmasında da son derece etkili olduğu bugün kabûl edilen bir gerçektir. Özellikle gayr-i müslim diyârlarda; İslâm mücâhidlerinin ulaşamadığı yerlerde tekke ve dergâhlar açan tarîk mensûbları İslâm’ın yayılması konusunda çok etkili olmuştur.

Bugün insanlığın yeniden din ile tanışma arzusuna düştüğü yüzyılımızda insanları İslâm’la tanıştırmak için tarîkat mensûbu dervişlerin faaliyetlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Bunun en güzel yolu, meslek ve işadamı statüsündeki gönül ehli kişilerin gidecekleri yörelerin dillerini öğrenerek ferâgatle çalışmaları ve bölge insanlarına ulaşmalarıdır.

Bugün Batı insanının en önemli sıkıntısı ferdiyetçiliğin ortaya çıkardığı yalnızlıktır. Herkes “ben” ve “birey” merkezli düşünüp yaşadığı için buralarda İslâm’ın “îsâr ve paylaşım” anlayışı son derece etkili olmaktadır.

Batı’da ve Orta Asya ülkelerinde din açlığı gözle görülür noktadadır. İslâm’ın hoşgörü ve kardeşlik ilkesi son derece ilgi uyandırmaktadır. Bunun için Müslümanların maddî ve mânevî bir fedâkârlığa soyunması ve bu anlamda tebliğ grupları oluşturması gerekmektedir. Oralarda tebliğ ve dâvet faaliyeti yaparken bunun bir meslekî faaliyetle içice yürütülmesi daha etkili ve yararlı olur. İnsânî yardım türü maddî katkılar etkiyi daha da artırır.

Bugün bunun ters örneklerini Endonezya’da görmekteyiz. 200 milyon civârındaki nüfûsunun % 90’ı Müslüman olan bu ülkenin insanları, açlık sebebiyle Hıristiyanlaşma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Azerbaycan, Kırgızistan ve Kırım’da misyonerler ile Krişnalar kol gezmektedir. Bizim elimizde tasavvuf gibi denenmiş ve sonuç alınmış bir müessese varken bundan yararlanmamak gerçekten acı verici. Bir de Suudi Arabistan gibi bâzı ülkelerden gelen Selefî/Vahhâbî grupların tasavvuf ve tarîkat aleyhine yaptıkları menfî propagandalar işin cabası.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları