Avustralya’da Müslümanlarla Alay Eden Irkçılara Ceza

Avustralya’da Melbourne Sulh Ceza Mahkemesi, Müslümanlarla dalga geçen üç aşırı sağcıya para cezası verdi.

Avustralya’da Melbourne Sulh Ceza Mahkemesi, İslam karşıtı videoları sosyal medyada paylaşan üç aşırı sağcıyı, Müslümanlarla alay etmekten suçlu bularak ikişer bin Avustralya doları (5 bin 490 TL) para cezasına çarptırdı.

Aşırı sağcı United Patriots Front üyesi Blair Cottrell, Christopher Shortis ve Neil Erikson, Müslümanlarla alay ettikleri suçlamasıyla hakim karşısına çıktı.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ’ DEDİLER

Melbourne Sulh Ceza Mahkemesinde görülen davada kendilerini savunan aşırı sağcılar, eylemlerini İslam’ın belli bir kesimini hedef alan “ifade özgürlüğü” olarak tanımladı.

Avustralya'da Müslümanlarla alay eden aşırı sağcılara ceza

5 BİN DOLAR PARA CEZASI

Sanıkların eylemlerinin Müslümanlara yönelik açıkça aşağılama ve alay içerdiğine hükmeden mahkeme, sanıklar Cottrell, Shortis ve Erikson’u, Victoria Irksal ve Dinsel Hoşgörü Yasasına göre suçlu bularak ikişer bin Avustralya doları (5 bin 490 TL) para cezasına çarptırdı.

Hakim Peter Hardy, kapsayıcı bir toplumda yaşadıklarını belirterek, “Her birey hayatını huzur içinde yaşama hakkına sahip. Siz, sadece çizgiyi aşmaktan fazlasını yaptınız.” ifadelerini kullandı.

TEMYİZE BAŞVURACAKLAR

Kararın ardından çıkışta gazetecilere konuşan aşırı sağcılar, bu kararı beklediklerini, temyize başvuracaklarını kaydetti.

Melbourne’de aşırı sağcı United Patriots Front üyesi Cottrell, Shortis ve Erikson, Bendigo kentine yapılacak camiye karşı 2015 yılında düzenledikleri gösteride, insan maketini “Allahu Ekber” diye bağırarak oyuncak kılıçla boğazlamış ve bu görüntüleri sosyal medya hesaplarından yayınlamıştı.

FACEBOOK 23 HESABI KAPATMIŞTI

Sosyal paylaşım sitesi Facebook, geçen mayıs ayında standartları ihlal ettiği gerekçesiyle Avustralya’da İslam ve göçmen karşıtı çok sayıda eyleme imza atan United Patriots Front üyesi ve takipçisi 23 kişisel hesabı kapatmıştı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.