Ayak Mantarı Nasıl Tedavi Edilir?

Ayak mantarı tedavisi, bu rahatsızlığı çekenlerin en çok aradığı cümlelerden biri. Ayak mantarı tedavisi, hastalık baş gösterdiği anda uygulanmalıdır. İşte ayak mantarı tedavisi…

Mantar, kişi için oldukça sıkıntılı sorunlara neden olan bir hastalıktır. Ayak mantarı ise en sık rastlanan mantar türlerinden biridir. Bu nedenle ayak mantarı tedavisi de en çok aranan tedavi yöntemlerinden biridir. Ayak mantarı tedavisi bu kadar çok aranırken sizin için bu tedavi yöntemlerinden oluşan bir haber yapmak da bize düştü.

Ayak mantarı için birçok tedavi olmakla birlikte en tercih edileni alternatif tıp yöntemleridir. Bir çok farklı alternatif tıp yöntemi alan ayak mantarı bir an önce müdahale edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Tedavisi hakkında bilgi vermeden önce ayak mantarının nasıl bir rahatsızlık olduğundan bahsedelim.

AYAK MANTARI NEDİR?

Ayağın altında, parmak aralarında ve tırnakta görülebilen ayak mantarı enfeksiyonu, karanlık, nemli ve sıcak ortamları sever. Karıntı, acı, koku ve ciltte dökülmelere neden olabilir.

AYAK MANTARI TEDAVİSİ

Ayak mantarının bilinen birçok tedavi yöntemi vardır. Bir sizin için en yaygın alternatif tıp yöntemlerini vereceğiz…

*Ayakların nemli kalmamasını sağlayın.

*Sürekli ayakkabı giymek zorundaysanız ergonomik bir ayakkabı seçin.

*Her gün başka bir ayakkabı ve çorap giyin.

*Mümkünse ayaklarınızı gün içinde iki defa bitkisel sabunlarla yıkayın.

*Pamuklu çoraplar tercih edilmeli.

*Bir litre suyun içine 2 tatlı kaşığı tarçın döküp yaklaşık 25 dakika ayaklarınızı içinde bekletebilirsiniz.

*Mantarlı bölge sarımsak ile ovulabilir.

*Ilık suyun içine 2 tatlı kaşığı karbonat ekleyip karıştırın. Ayaklarınızı bu suyun içinde yaklaşık 30 dakika bekletin.

* ½ litre elma sirkesini ılık bir suyun içine dökün. 45 dakika ayaklarını bu şekilde içinde bekletin. Haftada iki kez bu işlemi yapabilirsiniz.

*Bir pamuğun üzerine aloe vera yağı sürüp ayaklarınızı bununla Sabah ve akşam silin.

*Ayaklarınızı akşam yatmadan önce aynısefa kremi ile ovun ve sabahları da aynısefa çayı ile yıkayın.

Not: Tüm bu yöntemlerden önce bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.