Ayasofya-i Kebir Camiî'nde 88 Yıl Sonra İlk Teravih Namazı Kılınacak

“Fethin sembolü” olarak anılan ve 86 yılın ardından yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, salgın nedeniyle iki sene gecikmeli olarak 88 yıl sonra ilk teravih namazı kılınacak.

Müslümanlar için büyük öneme sahip üç ayların sonuncusu Ramazan’da camiler, Kovid-19 tedbirleri kapsamında teravih namazlarında cemaatinden uzak kaldı. 11 ayın sultanının coşkuyla geçirilmesini engelleyen bu mahzunluk, bu ramazanda yerini sevince bırakacak. Camiler, 1 Nisan Cuma günü yeniden teravihte cemaatiyle buluşacak.

AYASOFYA’DA 88 YIL SONRA İLK KEZ TERAVİH NAMAZI KILINACAK

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 88 yıl aradan sonra ilk kez teravih namazı kılınacak. 86 yılın ardından 24 Temmuz 2020’de yeniden ibadete açılan camide, teravih kılmanın şükrü eda edilecek. Cuma, cumartesi ve pazar günleri ise teravih namazı enderun usulüyle kılınacak.

Camide, Ramazan dolayısıyla bir dizi etkinlik de düzenlenecek. Bu kapsamda, Ramazan boyunca öğle namazından önce il müftü yardımcıları ve ilçe müftülerince vaaz verilecek, cuma günleri sabah ezanından önce temcid, diğer günlerde ise sala okunacak.

Ayasofya-i Kebir Camiî’nde Ramazan’da sabah namazından önce imam hatip Bünyamin Topçuoğlu ve müezzin Şükrü Asıleren, cuma namazından önce ve öğle namazından sonra imam hatip Ferruh Muştuer ve müezzin İbrahim Çoban mukabele; ikindi namazından sonra ise caminin müezzinlerinden Rıdvan Akbaş ve Mehmet Hadi Duran aşrı şerif okuyacak.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

TERAVİH NAMAZI NASIL KILINIR?

Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.