Ay'da Su İzine Rastlandı

Dünya'nın uydusu Ay'ın yüzeyine saçılmış volkanik tortuların, azımsanmayacak miktarda su içeriyor olabileceği açıklandı. Yapılan araştırmanın bulguları, Ay'ın kabuğunun su yönünden zengin olduğu görüşünü destekler nitelikte.

Dünya'nın uydusu Ay'ın yüzeyine saçılmış volkanik tortuların, azımsanmayacak miktarda su içeriyor olabileceği bildirildi.

Science Daily'nin haberine göre, Brown ve Hawaii üniversitelerinden bilim adamlarının, uydu verilerini kullanarak yürüttüğü araştırma, Ay'ın derinliklerinden gelen magmanın patlamasıyla oluşan cam kürecikleri içerdiği sanılan ve eski çağlardan kalan volkanik tortularda büyük miktarda suyun sıkışıp kalmış olabileceğini gösterdi.

Sonuçları "Nature Geoscience" dergisinde yayımlanan, ABD Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) fon sağladığı araştırma çerçevesinde bilim adamları, yörüngesel spektrometre ile Ay'ın yüzeyinde seken ışığın ölçümünü yaptı.

Yüzeyden yansıyan veya yüzeyin absorbe ettiği ışığın dalga boylarını inceleyen bilim adamları, buralarda hangi minerallerin ve bileşimlerin bulunduğu hakkında fikir sahibi oldu.

Volkanik tortuların neredeyse hepsinde su izine rastlandı.

Ay'ın yüzeyinin, gün içinde özellikle volkanik tortuların bulunduğu enlemlerde ısındığını göz önünde bulunduran bilim adamları, yörüngesel spektrometre incelemesinin yanı sıra Apollo misyonlarının Dünya'ya getirdiği örnekler üzerinde laboratuvar ortamında ölçümler yaptı.

Bilim adamları, Apollo 15 ve 17'nin indiği bölgelerin yakınındakiler dahil olmak üzere daha önce haritası çıkarılan Ay'ın yüzeyindeki büyük volkanik tortuların neredeyse hepsinde suyun izine rastladı.

Araştırmanın bulguları, Ay'ın kabuğunun su yönünden zengin olduğu görüşünü destekler nitelikte.

Kaynak: yenisafak.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.