Ayetel Kürsi Okunuşu - Ayetel Kürsi Duası Arapça Oku ve Dinle - Türkçe Anlamı Meali Tefsiri

Ayetel Kürsi Arapça, Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri ve fazileti nedir? Ayetel Kürsi duası okunuşu ve anlamı nedir? Ayetel Kürsi Kuranı Kerimde hangi ayette geçiyor ? Ayetel Kürsi'nin konusu, özellikleri, faydaları, sırları neler? Ayetel Kürsi okumak dinlemek istiyorum diyen kullanıcılarımız için resimli Ayetel Kürsi, sesli Ayetel Kürsi ve daha fazlası...

“Kur’an’ın en faziletli âyeti Bakara sûresindeki Âyetü’l-kürsi’dir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır. ” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 2) "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Her şeyin bir şerefi var. Kur'an-ı Kerim'in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur'an ayetlerinin efendisidir." (Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2881).)

Ayetel Kürsi okumak dinlemek istiyorum diyen kullanıcılarımız için resimli Ayetel Kürsi, sesli Ayetel Kürsi ve daha fazlasını sizler için derledik.

Ayetel Kürsi hakkında sizler için hazırladıklarımız:

  • Ayetel Kürsi Hakkında Kısaca Bilgi
  • Ayetel Kürsi Duası Arapça Yazılışı
  • Ayetel Kürsi Duası Okunuşu (Türkçe)
  • Ayetel Kürsi Anlamı (Meali Türkçe)
  • Ayetel Kürsi Oku Dinle (Fatih Çollak)
  • Ayetel Kürsi İniş Sebebi
  • Ayetel Kürsi Nasıl İndirildi?
  • Ayetel Kürsi Nerelerde Okunur?
  • Ayetel Kürsi’nin Özellikleri, Faydaları ve Fazileti İle İlgili Hadisler
  • Ayetel Kürsi Tefsiri
  • Ayete-l Kürsi’nin Öğrettiği Hakikatler
  • Ayetel Kürsi'yi Çok Önemli Yapan Hikmetler Nelerdir?
  • Ayetel Kürsi'nin Faziletleri Nelerdir?
  • Yatarken Âyete’l Kürsî’yi Okumanın Fazileti
  • Namazda Okunan Sureler

AYETEL KÜRSİ HAKKINDA KISACA BİLGİ

Ayetel Kürsi Bakara suresinin 255. ayetinde yer almaktadır. İçinde Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Ayetü’l-kürsi” adıyla anılan bu âyet hem muhtevası hem de üstün özellikleri sebebiyle dikkat çekmiş, hakkında hadisler vârit olmuş, çok okunmuş, şifa ve korunmaya vesile kılınmıştır. Kelime-i şehâdet ve İhlâs sûreleri nasıl İslâm inancının özünü ihtiva ediyor ve insanlara Allah Teâlâ’yı tanıtıyorsa Âyetü’l Kürsî de –onlardan daha geniş ve detaylı olarak- bu özelliği taşımaktadır.

Bakara suresi Mushafta ikinci, nüzûl sıralamasında 87. sûredir, Medine’de nâzil olmuştur. Kur’an’ın en uzun sûresidir. Tamamının bir nüzûl sebebi olmamakla birlikte birçok âyeti için özel iniş sebepleri vardır. O âyetler açıklanırken nüzûl sebepleri hakkında da bilgi verilecektir.

(Arapça Resimli Ayetel Kürsi)

AYETEL KÜRSİ ARAPÇA

اَللّٰهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ

AYETEL KÜRSİ TÜRKÇE OKUNUŞU*

(*Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için aramalarda çıkmak için sitemize eklenmiştir.)

“Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.

"Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih, ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi'şey'in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim." (Bakara suresinin 255)

AYETEL KÜRSİ TÜRKÇE ANLAMI

Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.

"Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür." (Bakara suresinin 255)

AYETEL KÜRSİ DİNLE - FATİH ÇOLLAK (Ayetel Kürsi Okunuşu)

Ayetel Kürsi dinlemek istiyorum diyen kullanıcılarımız için Fatih Çollak Hoca'dan sesli Ayetel Kürsi okunuşu...

AYETEL KÜRSİ İNİŞ SEBEBİ

Müşrikler, tevhid inancını bir kenara bırakarak putlara tapıyor ve onların kendilerine şefaatçi olacaklarına inanıyor, Allah Teâlâ’ya inandıklarını söylemekle birlikte, O’nun ulûhiyetine ait sıfatlarını inkâr ediyorlardı. Mekke devrinde tevhid inancını ispat eden pek çok âyet-i kerîme nâzil olmuşsa da Âyetü’l-Kürsî, Medine döneminin ilk yıllarında, Allah Teâlâ’ya inanç konusundaki doğru itikadı âdeta bir deklarasyon şeklinde beyan etmek ve Mekke’de inmiş olan tevhid âyetlerinin ortak mânâsını özetlemek üzere indirildi. (el-Mürşidî, vr:27/A)

AYETEL KÜRSİ NASIL İNDİRİLDİ?

Kur’ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz’e 23 yılda parça parça indirilmiş, her inen âyet-i kerîme Peygamber Efendimiz tarafından vahiy kâtiplerine yazdırılmıştır. Tefsir kitaplarımızda kaydedildiğine göre bu âyet-i kerîme indiğinde Peygamber Efendimiz, vahiy kâtiplerinin başında gelen Zeyd bin Sâbit’i çağırarak bu âyet-i kerimeyi yazdırmıştır.

Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed bin Hanefiyye’den aktarıldığına göre bu âyet-i kerîme indiğinde yeryüzünde birtakım olağanüstü hâller yaşanmış, dünyada bulunan putlar yere düşmüş, krallar da dengelerini kaybederek taçlarını düşürmüşlerdir.

AYETEL KÜRSİ NERELERDE OKUNUR?

Ayetel kürsi namaz içinde sure şeklinde okunduğu gibi, namazda tesbihden önce de okunur. Aynı zamanda bu ayeti namaz dışında dua olarak ihlas suresi, nas suresi ve felak sureleri ile birlikte okumanında iyi olduğu söylenmektedir.

AYETEL KÜRSİ'NİN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Kur'an-ın Şerefesi Ayet-el Kürsi'dir

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Her şeyin bir şerefi var. Kur'an-ı Kerim'in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur'an ayetlerinin efendisidir." (Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2881).)

Hangi Ayet Daha Büyük?

Übey İbnu Ka'b (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana:

"Ey Ebu'l-Münzir, Allah'ın Kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?"

diye sordu. Ben:

"O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, O, Hayy'dır, Kayyûm'dur (yani diridir her şeye kıyam sağlayandır" (Bakara, 225) -ki buna Ayet'ü'l-Kürsi denir- dedim.

Göğsüme vurdu ve: "İlim sana mübarek olsun ey Ebu'l-Münzir!" dedi." (Müslim, Ebu Davud, Vitr, 17, (Salat 325, (1460).)

Okuyanı Muhafaza Eden Sure "Ayetel Kürsi"

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her kim akşam olunca Ha-mim el-Mü'min süresini baştan, 3. (dahil) ayetine kadar ve Ayete'l-Kürsiyi okuyacak olursa bu iki Kur'an kıraati sayesinde sabaha kadar muhafaza olunur. Kim de aynı şeyleri sabahleyin okursa onlar sayesinde akşama kadar muhafaza edilirler." (Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2882).)

Kur'an'ın En Faziletli Ayeti

Muhammed b. İsâ'dan nakledildiğine göre İbnü'l-Aska' şöyle der:

"Adamın biri Hz. Peygamber'e gelip,

'Kur'an'ın en faziletli âyeti hangisidir?' diye sordu. Resulullah (asm.) şöyle buyurdu:

Âllah'u Lâilâhe illâ huve'l-Hayyu'l-Kayyûm... " (Müslim, Müsafirîn, 258; Ebû Dâvûd, el-Huruf ve'l-Kiraa, 35; İbn Hanbel, V/142).

Başka bir hadisi şerifte şu şekilde geçmektedir:

"Kur'an'ın en faziletli âyeti Bakara sûresindeki Âyetü'l-kürsi'dir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır. " (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'an, 2)

Ayetel Kürsi Şeytanı Evden Uzaklaştırır

"Kur'an'ın en faziletli âyeti Bakara sûresindeki Âyetü'l-kürsi'dir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır. " (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'an, 2)

Ayetel Kürsi En Faziletli Ayetlerdendir

Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

"Âyetü'l-kürsî Kur'ân âyetlerinin şahıdır." (Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'an, 2)

Bu âyet-i kerîmede Cenâb-ı Allah'ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O'nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir.

AYETEL KÜRSİ TEFSİRİ

AYETEL KÜRSİ'NİN TEFSİRİ

"İçinde “kürsî” kelimesi geçtiği için bu âyet-i kerîmeye “Âyetü’l-Kürsî” denilmiştir. Fazilet itibariyle Kur’an’ın en büyük âyetidir.  Nitekim Allah Resûlü (s.a.s.), Übey b. Ka‘b’a “Allah’ın kitâbında en büyük âyet hangisidir?” diye sorup “Âyetü’l-Kürsî’dir” cevâbını alınca onu tebrik etmiştir. (Müslim, Müsâfirîn 258; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân 14)

Peygamber Efendimiz ayrıca, “yatağına girerken Âyetü’l-Kürsî’yi okuyanı Allah Teâlâ’nın koruyacağını ve şeytanın ona yaklaşamayacağını” (Buhârî, Vekâlet 10), “bu âyetin içinde Allah’ın en yüce isminin bulunduğunu” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 461) ve “bunun Kur’an âyetlerinin efendisi olduğunu” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 2) haber vermektedir. Abdullah b. Mesud (r.a.) de şöyle der: “Kim Bakara sûresinin ilk dört âyetini, Âyetü’l-Kürsî’yi ve peşinden gelen iki âyeti, bir de Bakara sûresinin son üç âyetini okursa ona ve âilesine o gün şeytan yaklaşamaz ve hoşuna gitmeyecek bir durumla karşılaşmaz…” (Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân 14)

Görüldüğü üzere Âyetü’l-Kürsî, ifade ettiği mânalar itibariyle en büyük âyet ünvânını almıştır. Zira o, Allah’ın isimleri ve sıfatları hususunda, hiçbir âyette bulunmayan bilgiler içermektedir. Onda açık ve kapalı olarak tam on yedi yerde “Allah” ismi geçmektedir.

Allah Teâlâ, öyle bir Allah’tır ki, O’ndan başka ilâhlığa layık hiçbir varlık yoktur. Kulluk edilmeye hak sahibi tek ilâh, yalnızca O’dur. Çünkü O Hayy’dir; diridir, ezelî ve ebedî bir hayata sahiptir. Dolayısıyla ölmesi ve fenâ bulması mümkün değildir. Bu vasfıyla Allah, bilinmesi gereken her şeyi idraki altında toplayan ve bütün varlığı kendi fiili altında bulundurandır. Yine O Kayyûm’dur; bütün varlıkları ayakta tutan, görüp gözeten, yöneten, onları bir an bile ilmi ve ilgisi dışında bırakmayandır. O’nun varlığı kendiliğinden olduğu gibi, diğer bütün varlıkların var oluşları ve varlıklarını devam ettirebilmeleri de O’na bağlıdır. Allah öyle Hayy ve öyle Kayyûm’dur ki O’nu asla ne bir uyuklama ne de bir uyku tutabilir. Çünkü uyukluyan veya fiilen uyuyan birinin o kadar çok ve muazzam varlıkları koruması, yönetmesi, kollayıp gözetmesi mümkün olamaz. [Anlatıldığına göre, Mûsâ (a.s.) rüyâsında meleklere: “Rabbimiz uyur mu?” diye sordu. Bunun üzerine Allah Teâlâ, meleklere onu uyku bastırınca üç kez uyandırmalarını ve uyumaya bırakmamalarını emretti. Sonra Mûsâ’ya: “Eline iki dolu bardak almasını” emir buyurdu. O da aldı. Hemen Mûsâ’yı uyku tuttu ve bardakların ikisi de elinden yere düşüp kırıldı. Sonra Allah Teâlâ, Mûsâ’ya: “Ben, kudretimle gökleri ve yeri ayakta tutmaktayım. Şayet bana uyku veya uyuklama arız olsa yer ve göklerin hali nice olurdu” diye vahyetti. (Zemahşerî, el-Keşşâf, I, 146)]

Yerde ve gökte olan her şey, bütün mahlûkât yalnızca O’nundur. Başka hiçbir kimsenin onda bir ortaklığı, söz ve tasarruf sahibi olması düşünülemez. Şefaat meselesi de, kendilerine putlarının şefaat edeceğine inanan müşriklerin zannettiği kadar kolay bir durum değildir. Allah izin vermedikçe, O’nun yanında hiç kimse en küçük bir şefaatte bulunamaz. Ancak başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, Allah’ın izin verdiği bazı kimseler, yine Allah’ın dilediği kişilere dilediği ölçüde şefaat edebileceklerdir. (bk. Müslim, İman 327; Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme 13)

Âyetin, “O, kullarının geleceğini de bilir, geçmişini de” (Bakara 2/255) kısmına şu şekilde mâna vermek mümkündür: Allah, onların gelmiş ve geçmiş, gizli ve açık bütün hallerinden haberdardır. Allah onların önlerinde olan dünya işlerini ve arkalarındaki âhıret hâllerini bilir. Veya önlerinde bulunan ve varacak oldukları âhıreti ve arkalarında bıraktıkları dünyayı bilir. Yahut gökten yere kadar önlerinde olan her şeyi ve bunların ötesindeki semâlarda bulunanları bilir. Öldükten sonra karşılaşacakları her şeyi ve yaratılmalarından önceki durumlarını veya hayır ve şerden yapıp gönderdikleri ile bundan sonra yapacaklarını hakkıyla bilir. Bu ifade, aynı zamanda Allah Teâlâ’nın, sevap veya ceza gerektiren bir durumda, şefâatçinin ve şefâat edilen kimsenin ahvalini çok iyi bildiğini de açıklamaktadır. Her şeyi bilen sadece Allah’tır. O’ndan başkası, ancak O’nun dilediği kadar bilgi sahibi olabilir. Yaratıkların herhangi birinin bilgisiyle ilâhî bilginin kıyaslanması mümkün değildir.

Âyetin, “O’nun kürsüsü, gökleri ve yeri kuşatmıştır. Dolayısıyla her ikisini de koruyup gözetmek O’na asla ağır gelmez” (Bakara 2/255) kısmına gelince; Arapçada اَلْكُرْسِيُّ (kürsî) kelimesi, üzerine oturmak için tahtadan yapılan ve Türkçede sandalye, koltuk veya taht olarak ifade edilen bir ev eşyasıdır. Mecazi olarak saltanat, iktidar ve hükümranlık mânasında da kullanılır. Burada Allah Teâlâ’nın yüceliğini, azamet ve kibriyâsını anlatmak için kullanılmıştır. Allah’ın azamet ve yüceliği, saltanat ve hükümranlığı gökleri, yeri ve bütün varlıkları kuşatmıştır. O’nun ihatası dışında bir varlık tasavvur etmek imkânsızdır.

Şâir der ki:

“Kürsî-i celâlin ki semâlarla zemînler,

Bir nokta kadar sahn-ı muhîtinde tutar yer.” (Mehmet Âkif Bey)

“Allahım! Senin Kürsün yani iktidar ve saltanatın o kadar büyük, o kadar muazzamdır ki, bütün gökler ve yerler o geniş saha içinde ancak bir nokta kadar yer tutabilir.”

Bu bakımdan gökleri ve yeri ayakta tutması, gözetmesi, koruyup kollaması Allah Teâlâ’ya asla ağır gelmez. Bunu son derece kolay bir şekilde yapar. Çünkü O Aliyy’dir; yücedir, benzeri ve ortağı olmaktan münezzehtir. Yine O Azîm’dir; büyüktür, O’na nispetle her şey küçücük kalır. Buradaki “yücelik” Allah’ın kadrinin, şerefinin ve kudretinin yüceliğini; “büyüklük” de yine Allah’ın mehâbet, kahır ve kibriyâsının büyüklüğünü ifade eder. Zira Allah, cisimlere ait sıfatlardan pak ve uzaktır." (Ömer Çelik Tefsiri)

AYETEL KÜRSİ İLE İLGİLİ SORULAR

Hayyum ve Kayyum ne demek?

Allah'ın (c.c) isimlerinden olan el-Hayy: Dâimâ diri; her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten anlamına gelmektedir. el-Kayyum: Gökleri, yeri, her şeyi ayakta tutan. Bir şeyin kıyâmı, yani, bir varlık sâhibi olarak durabilmesi neye bağlı ise, onu veren. Her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı idare eden. Her şey Hak ile kâimdir anlamındadır.

Allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum ne demek?

"Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur." demektir.

Ayet-el Kürsi nedir?

Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Ayetü’l-kürsi” adıyla Bakara suresi 255. ayetinde geçen Kuran'dan bir ayettir.

Ayetel Kürsi kaç kez okunmalı?

Ayetel Kürsi Allah'ın ayetlerinden bir ayettir. Her ayet ve surede olduğu gibi kişi dilediği kadar okuyabilir.

Allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum hangi ayet?

Allahu la ilahe illa hüvel hayyul kayyum Bakara suresi 255. ayettir.

Ayetel Kürsi ile namaz kılınır mı?

Kuran'dan bir ayet olduğu için namaz kılarken Ayetel Kürsi'de diğer sureler gibi okunabilir. Ayetel Kürsi ile namaz kılınır.

Ayetel kürsi kuranda geçiyor mu?

Ayete Kürsi Kuran'ın Bakara suresi 255. ayetinde geçiyor.

Ayetel Kürsi neden bu adı almıştır?

Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Ayetü’l-kürsi” adıyla anılan bilinir.

Ayetel Kürsi hangi surededir?

Ayetel Kürsi Bakara suresindedir.

Namaz abdesti almadan Ayetel Kürsi okunur mu?

Abdesti olmayan birinin el dokundurmadan karşısında bulunan Kur'an’dan okuması veya ezberinden bildiği âyet ve sûreleri okuması caizdir.

Ayetel Kürsi kaç ayetten meydana gelmiştir?

Ayetel Kürsi bir ayettir.

Ayetel Kürsi nerede indirildi?

Medine’de inmiştir.

NAMAZDA OKUNAN SURELER

AYETEL KÜRSİ - AMENARRASULÜ - NAMAZ SURELERİ

İLGİLİ SURELER

İslam ve İhsan

ÂYETE’L-KÜRSİ’NİN ÖĞRETTİĞİ HAKİKATLER

Âyete’l-kürsi’nin Öğrettiği Hakikatler

YASİN SURESİ

Yasin Suresi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Gerçekten çok yardım aldığımız bir site.Emeklerinizden dolayı Allah Razı Olsun sizlerden

    Allah razı olsun. Her müslümanın bilmesi gereken bilgiler bunlar

    Güzel site ama keşke normal okunuşunun videosunu da verseymiş. Çok yardımcı oldunuz. Emeği geçen herkeze Allah razı olsun. =)

    Ayetel Kürsi Arapça, Türkçe okunuşu, anlamı, tefsiri hepsi var süpeeeeeeeeer

    Gözümün nur'u Ayetel Kürsi

    bu siteyi yapan kişinin ellerine sağlık allah ondan razı olsun çok faydalı bilgiler var

    Allah bu siteyi yapan, emeği geçen herkesten razı olsun.. Sayenizde bir çok bilgi sahibi oluyoruz..

    ayetel kürsi hakkında güzel bilgiler var emeğinize sağlık

    bu geniş detaylı çalışmanızdan dolayı Allah razı olsun. istifade ettik.

    Ailecek çok faydalanıyoruz emeği geçen herkesten Allah razı olsun

    Tesekkur ederim

    Allah razı olsun

    Sade ve etkileyici tefekkür dolu bir tefsir Allah ebeden razı olsun

    Allah ebeden daimen razı olsun ,bu sayfayı düzenleyenlerden açanlardan yurutenlerden , bu sayfadan çok faydalanıyorum her aradıgimizi bulabiliyoruz rabbim hedefine varan ok eylesin inşaallah

    Ayetel kürsi yazısına mp3 bile var gereöekten çok iyi :D rahatlıkla ezberledim.

    Ayetel kürsi hakkında aradığım her şeyi buldum. Alah razı olsun çok güzel ve detaylı bir çalışma olmuş.

    bilgileriniz için teşekürler ayetel kürsi bir zırhtır zırhsız dolaşmayalım

    rabbim cemil cümlemizden sizlerdende razı olsun hocam elleriniz kollarınız dert görmesin ağzınıza yüreğinize sağlık bizleri bilgilerinizle aydınlattığınız için

    Teşekkürler.

    Bu geniş çalışmanızdan dolayı teşekkürler.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.