Ayetel Kürsi'nin Faziletleri Nelerdir?
Ayetel Kürsi'nin faziletleri ve faydaları nelerdir? Ayetel Kürsi'nin faziletleri ile ilgili hadisler neler?
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bir gün Übeyy ibn-i Kâ’b (r.a) hazretlerine;
“–Allah’ın kitabından ezberinde bulunan âyetlerden hangisinin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sordular. O, “اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُ” cevabını verince mübarek elini sahâbînin göğsüne vurup;
“–İlim sana mübarek olsun” buyurdular.[1]
Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
“Kim her farz namazın peşinden Âyete’l-Kürsî’yi okursa, onun cennete girmesine ölümden başka bir engel yoktur.”[2]
“Farz namazların peşinden Âyete’l-Kürsî’yi okuyan kimse, diğer namaz vaktine kadar Allah’ın koruması altındadır.”[3]
Ebû Hüreyre (r.a) şöyle anlatır: Rasûlullah (s.a.v) beni Ramazan zekâtı olan sadaka-i fıtrı korumakla vazifelendirmişlerdi. Bir adam gelip buğday yığınından avuçlamaya başladı. Adamı tuttum ve:
“–Vallahi seni Rasûlullah (s.a.v)’in huzuruna götüreceğim” dedim. Adam:
“–Gerçekten ben muhtacım, çoluğum çocuğum ve pek çok ihtiyacım var” dedi. Bunun üzerine adamı salıverdim. Sabaha çıkınca Rasûl-i Ekrem (s.a.v):
“–Ebû Hüreyre! Dün gece esirini ne yaptı?” buyurdular. Ben de:
“–Yâ Rasûlallah! İhtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim” dedim. Rasûlullah (s.a.v):
“–O sana yalan söyledi, tekrar gelecek” buyurdular. Rasûlullah (s.a.v)’in bu sözü üzerine tekrar geleceğini anladım ve onu gözetlemeye koyuldum. Adam geldi ve yine buğdaydan avuçlamaya başladı. Bunun üzerine:
“–Seni Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in huzuruna çıkaracağım” dedim. Adam:
“–Beni bırak, çünkü ben gerçekten muhtacım. Çoluk çocuğum da var. Bir daha gelmem” dedi. Ben de acıdım ve salıverdim. Sabah olunca yine Rasûlullah (s.a.v) bana:
“–Ebû Hüreyre! Dün gece esiri ne yaptı?” diye sordular. Ben de:
“–Yâ Rasûlallah! Bana yine ihtiyaç içinde bulunduğunu ve çoluk çocuğu olduğunu söyledi, ben de acıdım ve salıverdim” dedim. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz:
“–O kesinlikle sana yalan söyledi, ama tekrar gelecek” buyurdular. Ben de üçüncü defa gelmesini bekledim. Gerçekten geldi ve yine buğdaydan avuçlamaya başladı. Onu tekrar yakaladım ve:
“–Seni mutlaka Rasûlullah (s.a.v)’in huzuruna çıkaracağım; artık bu üçüncü ve son gelişindir. Bir daha gelmeyeceğine söz veriyorsun sonra tekrar geliyorsun” dedim. Bu defa bana:
“–Beni bırak! Sana Allah’ın seni faydalandıracağı bir bilgi öğreteyim” dedi. Ben:
“–Nedir o bilgi?” dedim. O:
“–Yatağına girdiğinde Âyete’l-Kürsî’yi oku. Böyle yaparsan senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana yaklaşamaz” dedi. Bunun üzerine ben onu salıverdim. Sabah olunca Rasûlullah (s.a.v) bana:
“–Dün gece esîri ne yaptı?” diye sordular. Ben de:
“–Yâ Rasûlallah! Allah’ın beni faydalandıracağı bir bilgi öğreteceğini söyledi, ben de onu salıverdim” dedim. Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz:
“–O bilgi neymiş?” diye sordular. Ben de o kimsenin bana:
“–Yatağına girdiğin zaman Âyete’l-Kürsî’yi, yani, “اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُ” âyetini başından sonuna kadar oku; senin yanında Allah tarafından sürekli bir koruyucu bulunur ve sabaha kadar şeytan sana asla yaklaşamaz” dediğini söyledim. Bunun üzerine Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):
“–Bak hele! Kendisi yalancı olduğu halde bu sefer sana doğruyu söylemiş. Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun, ey Ebû Hüreyre?” dedi. Ben:
“–Hayır, bilmiyorum” dedim. Rasûl-i Ekrem (s.a.v):
“–O şeytandır” buyurdular.[4]
Dipnotlar:
[1] Müslim, Müsâfirîn 258.
[2] Nesâî, Amelü’l-yevm ve’l-leyle, s. 182/100; Taberânî, ed-Duâ, s. 214/675; Heysemî, Mecmaü’z-zevâid, 10: 102.
[3] Taberânî, ed-Duâ, s. 214/674; Heysemî, Mecmaü’z-zevâid, 2: 148.
[4] Buhârî, Vekâlet 10, Fedâilü’l-Kur’ân 10, Bed’ü’l-Halk 11.
Kaynak: Doç. Dr. Murat Kaya, Kitabımız Kur’ân Muhtevâsı ve Fazîletleri, Erkam Yayınları