Babanın Ailedeki Dini Görevi

Müslüman bir baba, çocuklarının ve hanımının dini eğitiminden sorumludur. Bu anlamda onlara asgari dini bilgileri öğretmeli, uygulayarak tatbik etmelerine yardımcı olmalıdır. 

Bazı kimseler dünyayı kendilerine zehir ederler. Allah Teâlâ hazretlerine bağlılıkları zayıf olduğu ve hikmet sırlarını bilmedikleri için daima huzursuzdurlar. Rabbımızın bize ihsan etdiğini, zahiren aleyhimize dahi görünse hemen kabullenmemiz lâzımdır. Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-’ın haber verdiği bir hadis-i şerifde:

– “İçinde kız çocukları olan her eve, her gün gökden on iki rahmet iner ve meleklerin o evi ziyareti hiç kesilmez, her gece gündüz anne ve babalarına bir senelik ibâdet sevabı yazarlar” buyuruldu.

Çocuk erkek olsun, kız olsun Allah vergisidir. Dilediğine erkek, dilediğine kız, dilediğine her ikisini de verir. Dilediğine hiç birini vermez. O kullarının halini en iyi bilicidir. Onlara en iyisini vermekdedir. Herkese en uygun ve faideli olanını vermekdedir. Nitekim Allahü Teâlâ ve Tekaddes hazretleri Şûra Sûresi 49. ve 50. âyetlerinde şöyle bildirmektedir:

“Bütün göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Dilediğini yaratır, dilediği kimseye kız evlâd verir, dilediği kimseye de erkek evlâd verir. Yahud da o evlâdları erkekli dişili ikizler halinde verir. Dilediği kimseyi de kısır bırakır. Muhakkak ki, O âlimdir, her şeyi bilir, kadirdir, her şeye gücü yeter.”

BABA ÇOCUĞUNA DİNİ BİLGİLERİ ÖĞRETMELİ

O halde baba, çoluk çocuğu ile iyi geçinmeli. Şeriata uygun yaşamalı (şeriat, Cenâb-ı Hakk’- ın Kur’ân-ı Kerim’deki emirlerini ve yasaklarını yerli yerinde tatbik etmekdir). Onları câhil bırakmamalı. Onlara dinden, kendileri için lüzumlu olan iman, tevhid, namaz, abdest, gusül, oruç gibi bilgileri öğretmelidir. Bunun için çocuğu ilk mektebe göndermeden bunları tamamlattırmalıdır, sonraya bırakmak uygun değildir. Daha olmazsa yedi yaşına gelince birinci sınıf imtihanı verdirerek doğrudan doğruya ikinci sınıftan başlar ve sene kaybı da olmaz.

Hanımına da hayz ve nifas bilgilerini iyice öğretmelidir. Çünkü bu en önemli konulardandır. Kendisi de bu hususda bilgi sahibi olmalıdır. Zira bu konuda bilgisizlik fesada, yanlış işler yapmaya sebeb olur. Dinin temeli namazdır. Namazın temeli de taharettir, temizliktir. Taharet tamam olmazsa, namaz da dürüst olmaz.

Helâlzade olan çocuk, baba ve annesinin hayz bilgilerini bildiği çocuktur. Çünkü kadın hayızlı iken, onunla birleşmek haramdır. Buna helâl diyen kâfir olur. Zamanımızda çok kimseler bunu bilmiyorlar.

Allahü Teâlâ Tahrim Sûresi 6. âyetinde: “Ey mü’minler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyunuz.” buyuruyor.

Ateşten korumak kulluğa ait bilgileri bilmek ve yapmakla olur. Kadınların da kocalarının rızasını gözetmeleri, lüzumsuz şeyler istememeleri gerekir. Bütün yuvaların yıkılmasına bu sebep olmaktadır. Onların fakirliklerine sabretmeleri lâzımdır ki, âhiret hatunu Hz. Fâtımâ -radıyallahu anha- ile buluşsunlar.

Kaynak: Âile Saâdeti, Sâdık Dânâ, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.