Bahar Alerjisine Dikkat!

Bahar aylarının gelmesiyle alerjilerde gözle görülür bir artış oluyor. Bu nedenle özellikle bu dönemde alerji belirtileri gözlendiğinde bir uzmana başvurmak çok önemli. İşte alerji belirtileri ve alerjiden korunma yolları...

Alerji teşhisinde en önemli adım, hastalığın öyküsünü ve belirtilerini iyi tanımlamak. Kaynağı belli olmayan alerjiler için yapılan alerji testi negatif çıkmasına rağmen hastada alerjik belirtiler görülebiliyor. Ayrıca, şimdiye kadar hiç alerjik reaksiyon göstermemiş kişilerin kanında alerjik olduklarını gösteren değerler bulunabiliyor.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahri Temüray, “Bu nedenle, test sonuçlarının hastalık öyküsü ve konusunda uzman doktorların muayenesi ile birlikte değerlendirilmesi gerekiyor” diyor.

Alerji belirtileri neler?

Genel alerji belirtilerinin başında; kaşıntı, hırıltılı nefes alıp verme, nefes darlığı ve vücudun belirli yerlerinde şişlikler geliyor.  Ancak belirtilerin doğra saptanması için öncelikle vücudun nelere alerjisi olduğunun tam olarak bilinmesi gerekiyor. Alerji belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor ve şiddeti değişken olabiliyor.

Alerjik nezle, alerjik astım ve atopik dermatit hastalıklarında hastalığının nedeninin saptanması için cilt testlerinin yapılması gerektiğini belirten Dr. Temüray, “İlaç alerjilerinde, gıda alerjilerinde, arı alerjisinde ve ürtikerli hastalarda ise cilt testleri belirli durumlarda yapılıyor. Bu hastalıklarda ‘prick’ veya ‘intradermal’ adı verilen test yöntemleri kullanılıyor. Takılardaki metallerle veya diğer kimyasal maddelerle temas sonucu olan kontakt dermatit denilen durumda ise patch testi ile tespit edilebiliyor” diyor.

Bahar aylarında tüm alerjilerde artış görülebiliyor

Bahar ayları özellikle nisan-haziran ayları arasında polenler yönünden oldukça zengin aylar. Bu aylarda çimen, ot, çiçek ve ağaçların çiçek açmaları ile birlikte polenler atmosfere yayılıyor ve ciğerlere kadar ulaşıyor. Özellikle rüzgârlı havalardan sonra polenler havaya daha çok dağıldığı için pek çok insanda bu dönemde şikayetler artıyor. Bahar aylarında en sık görülen alerji, alerjik rinit olarak biliniyor. Alerjik rinitin belirtileri; burun akıntısı, hapşırık, gözlerde sulanma ve yanma olarak kendini gösteriyor.  Dr. Temüray, “Bahar aylarında alerjik rinitin yanında diğer alerjilerde de artış gösterebiliyor ve tedavisi önem kazanıyor” diyor.

Alerjik deri testi nasıl yapılıyor?

En sık kullanılan yöntem cilt üstü test olan “prick” yöntemi. Bu yöntemde test yapılacak cilt bölgesi önce alkol ile siliniyor. Kuruduktan sonra alerjenlerin damlatılacağı yerler işaretleniyor ve her işaretin yanına bir damla alerjen damlatılıyor. 1 milimetrelik plastik bir uç ile cildin üst kısmı deliniyor. Bu delik cildin alt kısmına inmediğinden çoğunlukla ağrı yapmıyor. Cilt testi yapılırken doğada en sık bulunan alerjenlere ve en sık tüketilen besinlere karşı değerlendirmeler yapılıyor. Dr. Temüray; “Bunlardan başlıca olanları; ev tozları, küf, polen, çimen, tahıllar, buğday, domates, şeftali, muz, çilek, fındık, yer fıstığı, bezelye, yumurta akı, yumurta sarısı, soya gibi sıklıkla karşılaşılan alerjenler olarak sıralanabilir” diyor. Test yaklaşık 20 dakikada sonuç veriyor ve konunun uzmanı doktor tarafından değerlendiriliyor.

Alerjiler test ve tedavi edilmezse nasıl sonuçlar doğuruyor?

Alerji tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması gereken bir hastalık. Bir kişide önce alerjik nezle görünüp daha sonra astım, ürtiker alerji, ilaç alerjisi ortaya çıkabiliyor. Eğer tedavi edilmezse ayrıca kişide kronik yorgunluk, sırt ağrıları, uyuklama  sabah kalkmakta zorlanma, halsizlik, depresyon belirtileri meydana gelebiliyor. Bu neden alerjilerin tedavi edilmesi gerekiyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.