Bahar Ne Zaman Gelir?
Kara kışın rengi solarken baharın nefesi ılgıt ılgıt yayılır dünyamıza. Her zaman vaktinde gelir ve baharın gelişini Allah’tan başka hiçbir güç engelleyemez.
Sevgiyle yeşeren çiçekler gibi, muhabbetle dolan petekler gibi cemre düşsün rüyamıza, bahar gelsin dünyamıza. Can sofrası kurulsun, tüm yaralar sarılsın; Hak lütfuyla şu âleme bahar mührü vurulsun.
- Ey azizan! Bahar, deyip sussam nasıl devam edersiniz?
- Bir şair, “Bülbül eyleme âh u zâr,/ Kıştan sonra gelir bahar.” demiş. Güzel de söylemiş. Kara kışın rengi solarken baharın nefesi ılgıt ılgıt yayılır dünyamıza. Her zaman vaktinde gelir ve baharın gelişini Allah’tan başka hiçbir güç engelleyemez. Önce havaya cemre düşer, sonra suya; toprağa düştüğü zaman yağmurlarla beraber bahar geldi, tabiat güldü demektir. İşte o zaman şöyle seslenirim: “Kuş gibi göklerde uçasım gelir/ Mest olup kendimden geçesim gelir/ Elimi Mevlâ’ya açasım gelir/ Canıma cemresi düştü baharın.”
- Akıl kardeşin dediği gibi önce cebime, sonra cüzdanıma, sonra da kasama cemre düşerse bana göre bahar geldi sayılır. Aslında benim için dört mevsim de bahar olabilir. Yeter ki cemre düşsün, paralar yağmur gibi yağsın…
- Akıl kardeş, bir de dördüncü cemre var ki ebedî baharı getirecek odur. Evet, dördüncü cemre de gönüllere düşmeli, ruhları şaduman etmelidir.
- Gönül kardeş, şimdiye kadar böyle bir cemreyi ne duydum ne de gördüm!
- Gayet normal nefis kardeş! Senin gözün paradan başkasını görmez ki! Ne diyordum? Gönüllere rahmet cemresi düştüğü zaman, ebedî bir bahara selam veririz. O zaman sadece tabiat değil; duygular, düşünceler, iyilik ve güzellikler de çiçek açar. Bu cemrenin bir damlası düşünce gönüller ummana, mumlar güneşe döner.
- Bir dakika gönül kardeş, bahsettiğin bu gönülleri niçin göremiyorum?
- İki sebebi var nefis kardeş: Birincisi, gözünde perde olanların güneşi göremediği gibi ruhunda perde olanlar da bahse konu gönülleri göremez. İkincisi de manevî baharın gelmesi için bazı engellerin aradan kalkması gerekir. Akıl kardeş, söyler misin; Ay, Dünya’yla Güneş’in arasına girerse ne olur?
- Güneş tutulması olur efendim.
- Aynı bunun gibi araya kibir ve bencillik girince de gönül tutulması olur. Sabırlı ve azimli suların bendini aştığı gibi biz de bu engelleri aştığımızda gerçek bahar gelecek. Gönül dostları ne güzel söylemişler: “Kaldır beni aradan, ayan olsun Yaradan.”
- Evet, gönül kardeş, gerçeği çok güzel anlattınız. Kitapta şöyle bir söz görmüştüm de bana ilginç gelmişti: “Keser gibi olup hep bana, hep bana deme. Kürek gibi olup hep sana hep sana deme. Testere gibi ol; bir sana bir bana, bir sana bir bana…”
- Bu bakış açısı hoş ama güneş ve umman gibi bakarsak daha güzel olmaz mı? Güneş, Allah’ın yardımıyla bütün dünyayı aydınlatır ve ısıtır. Bunun karşılığında kimseden bir şey istemez. Derya da öyledir. Nereden gelirse gelsin bütün suları koynunda misafir eder; cümle canlıya yuva olur, onları besler. O da kimseden bir şey istemez. Ha, temiz tutarsak bundan memnun olur. Bulutlar, ağaçlar, sebze ve meyveler de böyledir.
- Almadan vermek Allah’a mahsustur gönül kardeş…
- Doğru dersin ey nefis? Yetecek kadarını aldıktan sonra gerisini dağıtmak da Allah’ın sevgili kullarına mahsustur.
- Güneşle ilgili bir bilgi aktarayım efendim: Güneş, kendi içindeki atomların patlaması sonucu ışık ve ısı verir. Mevlâ’nın hikmeti, bu patlamalar biteviye devam eder.
- Buradan şu sonucu çıkarabiliriz akıl kardeş: Güneş, yanmayı göze aldığı için bize faydalı olmaktadır. İçi yanmayan gönül, başkalarını tutuşturamaz. Mum, erimeyi göze aldığı için etrafını aydınlatır ve dahi bir mum, diğer mumu tutuşturduğu zaman ışığından bir şey kaybetmez. Ey azizan! Bizim baharı beklediğimiz gibi birçok yetim, öksüz, aç ve susuz kardeşimiz; merhamet yeleli, yağmur yürekli yiğitleri beklemektedir. Allah bizlerin de onların da yardımcısı olsun.
BAHAR GELECEK
Yolumuzu kesti kibir dağları,
Benliği aşınca bahar gelecek.
Akmaya başlasın gönül pınarı,
Sevgiler taşınca bahar gelecek.
***
Sararıp soluyor arzın çehresi,
Devlerin elinde zulüm şifresi,
Bir seher vaktinde rahmet cemresi
Yüreğe düşünce bahar gelecek.
***
Hüzün bulutları çağın gözünde,
Duygular savrulur hicran güzünde;
Kışın ocağında, yazın közünde
Gönüller pişince bahar gelecek.
***
Ne zaman bitecek bu ince ağrı?
Şerha şerha oldu toprağın bağrı;
Kollarını açıp huzura doğru
Irmaklar koşunca bahar gelecek.
***
Gözleri semada suskun çiçekler,
Nurlu bulutların yolunu bekler;
Merhamet yeleli yağmur yürekler
Sel gibi coşunca bahar gelecek.
Kaynak: Bestami Yazgan, Altınoluk Dergisi, Sayı: 423
YORUMLAR