Bakara Suresi 104. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 104. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 104. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Bakara Suresi 104. Ayetinin Arapçası:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَقُولُوا رَاعِنَا وَقُولُوا انْظُرْنَا وَاسْمَعُواۜ وَلِلْكَافِر۪ينَ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
Bakara Suresi 104. Ayetinin Meali (Anlamı):
Ey iman edenler! Peygamber’e “Bize bakar mısın?” diyeceğiniz zaman “râinâ” demeyin, “unzurnâ” deyin ve söylediklerini dinleyip itaat edin! Kâfirler için pek elem verici bir azap vardır.
Bakara Suresi 104. Ayetinin Tefsiri:
Kur’ân-ı
Kerîm’de, 88 yerde “Ey îman edenler” hitâbı geçer. Bu, müslümanlara
şeref veren çok kıymetli bir hitaptır. Bu ilâhî hitâbın gereklerini yerine
getiren mü’minler, dünyada emniyet ve huzur içinde yaşayacak, âhirette de büyük
lutuflara nâil olacaktır.
Abdullah
b. Mes’ud (r.a.), kendisinden nasihat isteyen birine şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın:
«Ey iman edenler!» buyurduğunu işittiğinde hemen kulak ver ve onu
dikkatle dinle! Çünkü Allah Teâlâ, bu hitabın ardından ya bir iyiliği emreder
ya da bir fenâlıktan sakındırır.” (İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân, I, 148;
Ebû Nuaym, Hilye, I, 130)
Burada
da Cenâb-ı Hak, mü’minlere, başta Resûlullah (s.a.s.) olmak üzere büyüklerle
münâsebetlerde dikkat edecekleri bir edebi öğretmektedir. Allah Resûlü (s.a.s.)
bir şey anlatırken, ashâb-ı kirâm zaman zaman:
“–Râinâ:
Bizi gözet, teennî buyur, müsaade et ki anlayalım!” derlerdi. Ancak bu kelime,
Arapça’daki “Bizim çoban” mânasına gelen ve İbrânice veya Süryânicede “Dinle a
dinlemez olası, dinle a sözü dinlenmez herif!” gibi hakâret mânası ihtivâ eden
kelimelere benziyordu. Yahudiler bunu fırsat bilerek ağızlarını eğip bükmeye ve
kendilerince Peygamber Efendimiz’e
hakâret etmeye başladılar. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 36-37)
Diğer
taraftan, “râinâ” sözü genellikle iki kişi veya iki zümre arasındaki karşılıklı
münâsebetleri, tutum ve davranışları ifade eder ve “Bizi kolla, gözet; sen bizi
gözetmezsen biz de seni gözetmeyiz” veya “Bizi can kulağıyla dinle; sen bizi
dinlemezsen biz de seni dinlemeyiz!” mânalarına gelir. Bu ise Peygamber
Efendimiz’e karşı takınılacak bir tavır değildir.
Ayrıca
bu kelime ahmaklık, kabalık, hayvânî bir murâkabe ve güdülme gibi hoş olmayan mânaları
çağrıştırır.
Bu
sebeple Cenâb-ı Hak, mü’minlere, “Râinâ” demeyi yasaklamış ve daha nezih bir
üslupla; “Ünzurnâ: Bize bak, bize ilgi göster, bize tebliğde bulunurken mühlet
ver, durumumuzu gözet ki sözünü daha iyi kavrayıp anlattıklarını öğrenebilelim!”
demelerini emretmiştir. Hatta, dikkatle dinleyip hemen itaat ederek, “Ünzurnâ”
demelerine bile ihtiyaç kalmamasını arzu buyurmuştur.
Cenâb-ı
Hak, diğer bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“Yahudilerden bir kısmı kelimelerin yerlerini değiştirerek tahrif
ederler. Peygamber’e de dillerini eğip bükerek ve din ile alay ederek: «Duyduk
ama itaat etmiyoruz», «Dinle, dinlenmez olası» ve «râinâ: bizim çoban» derler.
Eğer onlar «İşittik ve itaat ettik», «Dinle ve bizi gözet: ünzurnâ» deselerdi
şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı. Fakat küfürleri
sebebiyle Allah onları lânetlemiştir; artık onlardan pek azı inanır.” (Nisâ 4/46)
Demek
ki Resûlullah (s.a.s.) Efendimiz’e karşı saygısızlık bir küfür alâmetidir ve
karşılığı elem verici bir azaptır. O hâlde bugünkü mü’minler, Peygamber Efendimiz’e ve onun Sünnet’ine
karşı son derece hürmetkâr davranmalıdırlar. Onun nazarına lâyık hâle gelmeye
ve onun ruhaniyeti içinde yaşamaya gayret etmelidirler.
Burada,
konuşup yazarken kelimelerin en güzelini ve mânaların en incesini tercih etmeye
de işaret vardır. Anlaşılması zor, yanlış anlamaya müsait târizli sözlerden ve
mahzurlu şeylere götüren mübahlardan uzak durmak gerekir. Ayrıca mü’minler,
konuşma, davranış, giyinme, âdet, ibâdet gibi her hususta kâfirlere benzemekten
şiddetle sakınmalıdırlar. Bunun da ötesinde onların hile ve düşmanlıklarına
karşı uyanık bulunmalıdırlar. Çünkü:
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 104. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...