Bakara Suresi 18. Ayetinin Meali, Arapçası, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Bakara Suresi 18. Ayetinin Arapçası:
صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَۙ
Bakara Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebeple artık gerçeği kabule dönemezler.
Bakara Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:
Münafıklar, zâhiren işitiyor, konuşuyor ve görüyor
oldukları için ayeti hakiki mânasına yani maddi cihete hamletmek mümkün
değildir. Burada mecazi mâna vardır: Onlar, Allah’tan gelen gerçeklere karşı
sağırdırlar; ona asla kulak vermezler ve kabul etmezler. Onlar bu hakikatleri
ifade etmek bakımından dilsizlerdir. Onlar, hakikate karşı kördürler. Kendilerini
hidâyete götürecek ve ibret almalarını sağlayacak bakıştan ve basîretten mahrûmdurlar.
Çünkü gönüllerinde, imanın tam zıddı olan nifak yer etmiştir. Hâsılı onlar,
anlatılan özelliklere sahip olduklarından dolayı sapıklıktan kurtulup doğru
yola asla dönemezler.
İnsanı hidâyetten uzaklaştıran basîret körlüğünün üç
sebebi vardır:
Bedeni, Allah Teâlâ’ya isyân sayılabilecek işlerde kullanmak,
Allah’a tâatta samimiyetsiz ve riyakârane davranmak,
Ümitlerini Allah’a bağlayıp ihtiyaçlarını O’na arzetmek yerine,
yaratıkların elindekilere göz dikmektir. İşte bu şekilde basîret körelince kul,
Hak’tan yüz çevirip halka yönelir ve hakikat yollarına dönüş zorlaşır.
İslâm hidâyetinden mahrum kalanların dünyadaki halleri
böyle olduğundan âhirette de benzeri bir azâba uğratılacaklardır. “Kıyamet günü
onları kör, dilsiz, sağır olarak yüzüstü haşrederiz” (İsrâ 17/97) âyet-i kerîmesi bu gerçeği haber verir.
Onlar Cenab-ı Hakk’a: “Rabbim! Beni niçin kör olarak dirilttin? Oysa ben dünyada gözleri
gören biriydim” diye itiraz eder. Yüce
Allah: “Evet, böyle! Âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları nasıl
unutup bir kenara attıysan, bugün de sen işte öylece unutulur, bir kenara
atılırsın!” buyurur. (Tâhâ 20/125-126) Dolayısıyla onlar
kıyâmet günü Allah’ın selâmını işitemez, iltifâtına nâil olamaz ve O’nun
cemâlini seyredemezler. müslümanlar ise, dünyada hak söze kulak verip onu
dillerinden düşürmedikleri ve kâinattaki ilâhî kudret akışlarını basîret
gözüyle müşâhede ettikleri için kıyâmet günü Allah Teâlâ’nın hitâbı, cemâli ve
selâmı ile ikrâm olunacaklardır.
Münafıkların dehşet ve korku dolu iç dünyalarını beyân
eden ikinci misal şöyledir:
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...