Bakara Suresi 238. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 238. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 238. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Bakara Suresi 238. Ayetinin Arapçası:
حَافِظُوا عَلَى الصَّلَوَاتِ وَالصَّلٰوةِ الْوُسْطٰى وَقُومُوا لِلّٰهِ قَانِت۪ينَ
Bakara Suresi 238. Ayetinin Meali (Anlamı):
Namazları, özellikle orta namazı vaktinde, eksiksiz ve şartlarına uygun olarak kılmaya devam edin. Allah’ın huzurunda derin bir saygıyla el bağlayıp divan durun.
Bakara Suresi 238. Ayetinin Tefsiri:
“Namazı
muhafaza”, en kıymetli varlıklarımızı koruduğumuz gibi, namazları da öyle
korumak, onları eksiksiz bir şekilde vakitlerine, rukûn ve şartlarına,
vâciplerine, sünnetlerine ve âdâbına dikkat ederek, huşû içinde devamlı
kılmaktır. “Namazlar”dan maksat, bir günde kılınan beş vakit namazdır. “Orta
namaz”ın hangisi olduğu hakkında ise farklı rivayetler vardır. Bu göre:
1.
Maksat ikindi namazıdır. Çünkü o, geceleyin kılınan akşam ve yatsı namazlarıyla
gündüzün kılınan sabah ve öğle namazları ortasında yer almaktadır. Bu mânaya, Resûl-i
Ekrem (s.a.s.) Efendimiz’in Hendek gazvesi sırasında buyurduğu şu söz de
delâlet etmektedir:
“Müşrikler bizi orta namaz yâni ikindi namazından alıkoydular.
Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun.” (Müslim,
Mesâcid 205; Buhârî, Cihâd 98)
İkindi
vaktinde insanlar, ticâret, alış veriş ve diğer çalışmalarla yoğun bir şekilde
meşgul olduklarından, bu hengâmede ikindi namazının kaçırılmamasına dikkat
çekilmiştir. Efendimiz de, “İkindi namazını kılmayan kimse ehlini ve malını
kaybetmiş gibidir” ikâzında bulunmuştur. (Buhârî, Mevâkît 14; Müslim,
Mesâcid 200)
2.
Sabah namazıdır. Nitekim Rasûllullah (s.a.s.), bir gün sabah namazını kılıp
rukudan önce kunut yapmış, elini kaldırıp dua etmiş ve sonunda: “İşte bu,
içerisinde boyun büküp dua ederek kılmamız emredilen orta namazıdır”
buyurmuştur. (Beyhaki, Sünenü’l-Kübra, I, 461)
3.
Öğle namazıdır. Zeyd b. Sabit (r.a.) şöyle anlatır: “Peygamber (s.a.s.), öğle
sıcağında namaz kılar, insanlar da kendilerini sıcaktan koruyacak
barınaklarında bulunurlar, cemaate gelmezlerdi. Bunun üzerine Cenab-ı Hak, orta
namazdan bahseden âyeti indirdi ki maksat öğle namazıdır.” Rivayete göre o
zaman öğleyin Efendimiz (s.a.s.)’in arkasında ancak bir iki saf cemaat
bulunurdu. Resûlullah (s.a.s.): “Vallahi, gönlümden geçiyor ki şu namaza
gelmeyen kavmin üzerlerine evlerini yakayım” buyurmuş, bunun üzerine bu
âyet inmiştir. (Buhârî, Ezan 29; Nesâî, İmâmet 49) Bir de öğle namazı, Resûlullah’ın
Cebrâil’in imamlığı ile kıldığı ilk namazdır. Bundan başka cuma namazı bu
vakittedir. Bunun fazileti ise bilinmektedir.
4.
Akşam namazıdır.
5.
Yatsı namazı olduğu da söylenmiştir.
6.
Beş vakit namazın tamamıdır. Çünkü namaz, iman ile diğer ameller arasında
ortada bulunan bir ibâdettir.
7.
Orta namaz beş vakit namazdan başka bir namaz olup, mesela gece namazı olması
da mümkündür. Çünkü en özenilen ve insanın en dingin olduğu vakitte kılınan
namaz olması sebebiyle bu mâna da göz ardı edilemez. (bk. Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb,
VI, 164-165; Elmalılı, Hak Dini, I, 810-812)
Bu
görüşler içinde orta namazın “ikindi namazı” olması görüşünün delilleri daha
kuvvetli olup müfessirler daha çok bu görüş üzerinde karar kılmışlardır. Fakat
mevsimlere ve iklimlere göre bu vakitlerden birinin önem kazandığı da bir
gerçektir. Mesela Mekke-Medine için orta namaz ikindi iken, Türkiye için sabah
namazı olabilir. Bunun delillerinden biri ay takvimine göre günün ilk namazı
akşam olup buna göre orta namaz sabah namazıdır. Ayrıca Türkiye’de en çok
kaçırılan namaz da sabah namazıdır. “Orta namaz” ifadesinin beş vakti içine
alması ise ayrı bir mâna ve önem taşımaktadır.
Âyetin,
“Allah’ın huzurunda derin bir saygıyla el bağlayıp divan durun” (Bakara
2/238) kısmı, namaz kılarken kulun Allah huzurunda saygıyla duruşunun nasıl
olması gerektiğini haber verir. Burada geçen “kunût” kelimesinde “bir şeye
ısrarla devam edip durmak, itaat etmek, huşû içinde olmak, susmak ve kıyamda durmak”
gibi mânalar vardır. Dolayısıyla âyet bize, Allah’a gönülden itaat ve kulluğa
devam etmemizi, ibâdetlerimizi huşû içinde edâ etmemizi, susarak ve etraftan
alakamızı keserek dikkatimizi namaza teksif etmemizi ve mümkün olduğu ölçüde
kıyam, kıraat, rukû, secde ve dualarımızı uzun yapmamızı emretmektedir.
Âyetin
şöyle bir de iniş sebebi vardır:
Zeyd
b. Erkam (r.a.) der ki: “Biz namaz kılarken konuşurduk. Yine kişi namazda
yanında bulunan arkadaşı ile konuşurdu. Bu âyetle, namazda susmakla emrolunduk
ve konuşmamız yasaklandı.” (Müslim, Mesâcid 35; Buhârî, Amel fi’s-Salât 2)
Namaz
kulu Allah’a bağlayan o kadar mühim bir ibâdettir ki, Yüce Rabbimiz, ne durumda
olunursa olunsun hiçbir şekilde onun terk edilmesine izin vermemektedir:
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 238. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...