Bakara Suresi 38. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 38. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 38. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Bakara Suresi 38. Ayetinin Arapçası:
قُلْنَا اهْبِطُوا مِنْهَا جَم۪يعًاۚ فَاِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنّ۪ي هُدًى فَمَنْ تَبِعَ هُدَايَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
Bakara Suresi 38. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onlara şöyle dedik: “Hepiniz oradan inin! Benden bir doğru yol rehberi gelir de kim benim o doğru yol rehberime uyarsa, onlara hiçbir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir.”
Bakara Suresi 38. Ayetinin Tefsiri:
“Hepiniz oradan inin!” (Bakara
2/38) emri ikinci kez tekrarlanmaktadır. Halbuki hitap, yine aynı kişilere
yapılmaktadır. Bunda bir takım incelikler ve hikmetler mevcuttur. Şöyle ki:
·
Birisine “Kalk, kalk!” demek gibi burada iniş emri ikinci bir defa
vurgulanmak ve pekiştirilmek üzere tekrar edilmiştir.
·
İkisinde farklı hükümler vardır. Birincide düşmanlıktan, ikincide
ise doğru yolu gösterecek rehberden bahsedilmiştir.
·
Birincisi, “Ebedî olmayan, kavga ve mücâdelelerle dolu olan bir dünyaya
imtihan için inin!” mânasına gelirken ikincisi, “Emir ve yasaklardan sorumlu
olmak için dünyaya inin!” mânasına işaret etmektedir.
Allah’tan
gelen doğru yol rehberinden maksat, Allah’ın emirlerini insanlara getirip
açıklayan peygamberler ve kitaplardır. Bunların tebliğ ettikleri hükümlere tabi
olan ve gösterdikleri yolda gidenlere hiçbir korku yoktur. Bunlar asla
üzülmeyeceklerdir ve pişman olmayacaklardır. اَلْخَوْفُ
(havf), korku demektir ve gelecekle ilgili olur. اَلْحُزْنُ
(hüzün) ise, sevincin zıddı olup, üzülmek ve kederlenmek demektir. Bu ise ancak
geçmişe ait hususlarla ilgili olur. Dolayısıyla ayetin mânası şöyledir: “Allah’tan
gelen doğru yol rehberine uyan kimseler için âhirette karşılaşacakları
hususlarda korkulacak bir şey yoktur. Önceden yaptıkları ve dünyada geri
bıraktıkları şeyler için de kederlenmeyeceklerdir.” Nitekim cennetlikler şöyle
diyeceklerdir:
“Bizden her türlü üzüntüyü ve endişeyi gideren Allah’a hamdolsun.
Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayan, her güzel iş ve davranışın karşılığını bol
bol verendir.” (Fâtır 35/34)
Âdem’in
zürriyetinden doğru yolu bulup ona uyanlara karşılık bir de tam aksine hareket
edenler, böylece küfre saplanıp Allah’ın ayetlerini yalanlayanlar olacaktır.
Bunların akıbeti çok fenâ ve pek hazindir. Onlar, cehennemin arkadaşları,
ateşin dostları olacaklardır. Ayette geçen اَلْأصْحَابُ
(ashâb) kelimesi “sohbet”ten gelir. Sohbet, herhangi bir halde ve herhangi bir
zamanda bir şey ile birlikte olmak anlamındadır. Bunun sürekli ve her şeyiyle
iç içe olunduğu durumlar, arkadaşlığın en yüksek derecesini teşkil eder. İşte
ateş ashâbının cehennemle arkadaşlığı böyle olacaktır. Bu sebeple onlar
hakkında اَصْحَابُ النَّارِ (ashâbu’n-nâr) ifadesi kullanılmıştır. Ayrıca
sohbet kelimesinde vuslat mânası da vardır. Dolayısıyla kâfirler, cehennemde
toplanacak, orada ebedi kalacak ve âdeta cehennem onların mülkü olacaktır.
Bakara
sûresinin 1-39. âyetleri, bütün insanlara hitap eden, insanlığın başlangıcını
açıklayan, inanç ve amellerine göre farklı insan gruplarını anlatan bir giriş mâhiyetindedir.
Buradan itibaren 123. âyete kadar, özellikle İsrâiloğulları’na hitap eden ve
onların daha önceden devam edegelen bir kısım yanlışlarını ortaya koyup düzelten
bir bölüm yer almaktadır:
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 38. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...