“Bana Şu Altı Şey Hakkında Söz Verin, Ben de Size Cennet İçin Kefîl Olayım” Hadisi
Peygamberimizin (s.a.v.) “Bana şu altı şey hakkında söz verin, ben de sizin cennete gireceğinize kefil olayım” dediği 6 şey nedir?
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“BANA ŞU ALTI ŞEY HAKKINDA SÖZ VERİN...” HADİSİ
“Bana şu altı şey hakkında söz verin, ben de sizin cennete gireceğinize kefil olayım:
- Konuştuğunuz zaman doğru konuşun!
- Vaatte bulunduğunuz zaman yerine getirin!
- Emânet husûsunda güvenilir olun!
- İffetinizi muhâfaza edin!
- Gözlerinizi haramdan koruyun!
- Ellerinizi haramdan uzak tutun!” (Ahmed, V, 323)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyuruyorlar:
“Bana şu altı şey hakkında söz verin, ben de size cennet için kefîl olayım:
- Konuştuğunuz zaman doğru konuşun!
Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ- Vâlidemiz buyurur:
“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e, yalandan daha kötü ve çirkin gelen bir huy yoktu. Ashâbından birinin herhangi bir hususta azıcık yalan söylediğini duysa; onun tevbe ettiğini öğreninceye kadar kendisini o sahâbîden uzak tutar, fazla görüşmek istemezdi.” (İbn-i Sa‘d, I, 378)
- Vaatte bulunduğunuz zaman yerine getirin!
Abdullah bin Âmir -radıyallâhu anh- anlatıyor:
“Bir gün annem beni çağırdı. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de evimizde bulunuyordu. Annem:
«–Gel de sana bir şey vereyim!» dedi. Allah Rasûlü:
«–Ona ne vermeyi düşünmüştün?» diye sordu. Annem:
«–Ona bir hurma vermek istemiştim.» cevâbını verdi.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«–Bil ki, eğer ona bir şey vermeseydin, sana bir yalan günâhı yazılırdı.» buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80; Ahmed, III, 447)
- Emânet husûsunda güvenilir olun!
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyorlar:
“Dört vasıf vardır ki, bunlar kimde bulunursa, o kişi tam münâfık olur. Kimde de bu vasıflardan biri bulunursa, onu terk edinceye kadar o kişide münâfıklıktan bir sıfat kalmış olur:
–Kendisine bir şey emânet edildiği zaman ona ihânet eder.
–Konuştuğunda yalan söyler.
–Söz verince sözünden döner.
–Düşmanlıkta haddi aşar, haksızlık yapar.” (Buhârî, Îmân 24, Mezâlim 17; Müslim, Îmân 106)
- İffetinizi koruyun!
İffet, insanı diğer mahlûkattan ayıran fârik vasıflardan biri...
Cenâb-ı Hak kulunun dâimâ iffet üzere bulunmasını istiyor. Kulakta iffet, dilde iffet, gözde iffet, elde iffet, velhâsıl bütün bedende iffet istiyor…
- Gözlerinizi haramdan muhâfaza edin!
Cerîr -radıyallâhu anh- şöyle der:
Peygamber Efendimiz’e, bakılması haram olan şeyi ansızın görmenin hükmünü sordum:
“–Hemen gözünü başka tarafa çevir!” buyurdu. (Müslim, Âdâb, 45. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28)
Zira harama bakan insan, “göz zinâsı” işlemiş olur.
“Harama bakış, iblisin zehirli oklarından bir oktur. Her kim Allah korkusu sebebiyle onu terk ederse, Yüce Allah, bu davranışına karşılık ona, kalbinde tadını hissedeceği bir îman (lezzeti) bahşeder.” (Hâkim, IV, 349/7875; Heysemî, VIII, 63)
- Ellerinizi haramdan uzak tutun!” (Ahmed, V, 323)
Peki bizler;
Adâlet husûsunda ne kadar Efendimiz’i örnek alabiliyoruz?
Dâimâ Allâh’ın rızâsını gözetebiliyor muyuz?
Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Ey îman edenler! Adâleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun.
…Hislerinize uyup adâletten sapmayın…” (en-Nisâ, 135)
YORUMLAR