Batı Afrika’nın En Büyük Camisi İbadete Açıldı

Kubbet-üs Sahra’ya benzer yaldızlı kubbesi, Mescid-i Nebevi’yi andıran mimarisi ve avlusuyla dikkatleri çeken, 30 milyon avroya mal olan Massalikoul Jinaan Camisi’nin açılışına yüz binlerce kişi katıldı.

Senegal’in başkenti Dakar’daki Massalikoul Jinaan Camisi, yüz binlerce kişinin katıldığı cuma namazıyla ibadete açıldı.

Açılışa katılmak ve ilk cuma namazını kılmak isteyen yüz binlerce kişi erken saatlerden itibaren caminin bulunduğu bölgeye akın etti. Avluya sığmayan Senegalliler sokaklara taşarak caminin etrafını doldurdu.

Açılışı Cumhurbaşkanı Macky Sall ve Müridi tarikatının Şeyhi Mountakha Mbacke tarafından gerçekleştirilen ve 30 milyon avroya mal olan Massalikoul Jinaan Camisi, Müridilerin bağışlarıyla yapıldı.

İKİ CUMHURBAŞKANININ 7 YILLIK DARGINLIĞI CUMADA SON BULDU

Camideki ilk cuma namazına yabancı din ile devlet adamlarının yanı sıra ana muhalefet partisinin lideri ve eski Cumhurbaşkanı Abdullaye Wade de katıldı.

Wade ile Cumhurbaşkanı Sall, Şeyh Mbacke’nin ara buluculuğuyla 7 yıl aradan sonra ilk defa aynı ortamda bulundu ve el sıkıştı.

Bu arada Cumhurbaşkanı Sall, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Böylesi tarihi bir günde Senegal’de İslamiyet için büyük bir kazanç ve sembol olan bir yapının ülkesine kazandırılmış olmasında Şeyh Bamba’nın büyük rolü var.” ifadelerini kullandı.

CENNETE GİDEN YOL

Adını Senegal’in ِönemli tasavvufi yapılarından Müridi tarikatının lideri Şeyh Ahmadou Bamba’nın ‘cennete giden yol’ anlamına gelen Massalikoul Jinaan kasidesinden alan cami, Colobane semtinde, devlet tarafından bağışlanan 6 hektarlık bir alana 7 yılda inşa edildi.

Batı Afrika’nın en büyük camisi olarak kabul edilen yapının altın yaldızla kaplı iç kısmında 10 bin, mermer dِöşemeli avlusunda 20 bin olmak üzere toplam 30 bin kişi namaz kılabilecek.

Cami, Kubbet-üs Sahra’ya benzer yaldızlı kubbesi, Mescid-i Nebevi’yi andıran mimarisi ve avlusuyla dikkatleri çekiyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.