Batı Gerçek Yüzünü Gösteriyor 'Sığınmacıları Sokağa Terk Ediyorlar'

Somalili Ahmed Muhammed, ülkesindeki çatışmalardan, bombalı saldırılardan kaçarak daha iyi bir yaşam umuduyla gittiği Avrupa’da, iki ülkede de sığınma talebinin reddedilmesiyle sokaklarda yaşamaya mahkum edildi.

Ahmed Muhammed, Somali’deki ailesinin Fransa’daki durumundan haberi olmadığını, eğer duyarlarsa çok üzüleceklerini söyleyerek "Avrupa, 'mültecileri destekliyoruz, onlara yardım ediyoruz' diyor. Ama 6 yıla yakın süredir Avrupa’da birçok farklı ülkede bulundum, bunu göremedim. Söyledikleriyle yaptıkları farklı." yorumunu yaptı.

Son olarak Fransa'daki sığınma talebi iki yıl bekletildikten sonra kabul görmeyen Somalili Ahmed Muhammed, kaldığı barınma merkezinden de çıkarıldı.

Güvenlik gerekçesiyle ismini Ahmed Muhammed olarak açıklayan Somalili sığınmacı, Avrupa topraklarında 6 yıldır süren sığınma mücadelesini AA muhabirine anlattı.

Muhammed, 2015 yılında Türkiye üzerinden tekneyle Yunanistan’a gittiğini oradan birçok Avrupa ülkesini kapsayan uzun bir yolculuğu olduğunu belirtti.

Belçika’da sığınma başvurusunda bulunduğunu anlatan Muhammed, aşırı kalabalık olan sığınma merkezinde 11 ay kaldığını ancak mülakatının reddedildiğini dile getirdi.

Muhammed, durumu temyiz mahkemesine taşısa da yine reddedildiğini bunun üzerine 2017’de Fransa’ya geçtiğini söyledi.

"Tam Kovid-19 döneminde beni sokağa terk ettiler"

Fransa'da da sığınma başvurusunda bulunduğunu, uzun süre bekledikten sonra Ocak 2020'de sığınma mülakatının yapıldığını ancak yeniden reddedildiğini ifade eden Muhammed, kendisini savunacak gönüllü bir avukatla kararı temyize götürse de burada da başvurusunun ekim ayındaki ikinci mülakatta reddedildiğini aktardı.

Kendisine verilen yardımın kesildiğini, sığınmacıların kaldığı barınma merkezinden çıkarıldığını belirten Muhammed, "Durumum çok kötü, tam yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde beni sokağa terk ettiler. Hayatım, sağlığım tehlikede. Ülkeme de dönemem." diye konuştu.

Salgının ortasında ne yapacağını, nereye gideceğini bilmediğini dile getiren Muhammed, yaklaşık 6 yıldır bulunduğu Avrupa topraklarında hiç çalışıp para kazanma imkanı olmadığını, hiçbir şeyi olmadığını anlattı.

Muhammed, "Sığınma başvurularım hep reddedildi. Ne oluyor anlamıyorum. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum." diyerek Fransız makamlarına dosyasını yeniden incelemeleri çağrısında bulundu.

"Avrupa 'mültecileri destekliyoruz' diyor, söyledikleriyle yaptıkları farklı"

Ahmed Muhammed, Somali’deki ailesinin Fransa’daki durumundan haberi olmadığını, eğer duyarlarsa çok üzüleceklerini söyleyerek "Avrupa, 'mültecileri destekliyoruz, onlara yardım ediyoruz' diyor. Ama 6 yıla yakın süredir Avrupa’da birçok farklı ülkede bulundum, bunu göremedim. Söyledikleriyle yaptıkları farklı." yorumunu yaptı.

Fransa yönetiminin, tehlikeli olduğu için Somali’ye geri dönmesine de izin vermediğini ifade eden Muhammed, "Peki eğer sığınma başvurumu reddederler, sokağa atarlarsa buradaki hayatımı nasıl sürdürebilirim?" dedi.

Geçici olarak As-Sufa derneğine sığındı

Muhammed, Somali’nin başkenti Mogadişu’dan her gün gelen bomba, saldırı, patlama haberlerini üzüntüyle takip ettiğini belirtti.

Kendisini her şeyini kaybetmiş hissettiğini söyleyen Muhammed, Somali’de ailesi, eşi ve üç çocuğu bulunduğunu ancak buradaki durumundan haberdar olmadıklarını anlattı.

"Bugün bana yardım eden herkes için yarın ben birine yardım etmeyi istiyorum." diyen Muhammed, sokağa terk edildiği için çok üzgün olduğunu ifade etti.

Salgın nedeniyle sokakta kalan Muhammed, geçici olarak Yvelines bölgesindeki As-Sufa derneğine sığındı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.