Batılılar İnsanlığın Değil, Çıkarlarının Yanında

İsrail'in Gazze’ye 10 gündür devam eden saldırılarının ardından 300’den fazla kişinin şehit olduğuna dair haberler gelmeye devam ederken hiçbir Batılı devletin bu durumu ne kınadığını ne de protesto ettiğini görüyoruz. Birleşmiş Milletler çatısı dâhil bütün büyük devletler bu insanlık dışı vahşete sessiz kalmaya devam ediyor.

Filistin’le ilgili açıklama yapan Batılı devlet başkanlarının saldırıyı Filistin tarafı başlattığı için ateşkes şartlarını bozdukları ve bu müdahaleye maruz kaldıklarını söylemesi, insan haklarına ve özgürlüklere verdikleri önemi bir kez daha bize kanıtladı. Kendi çıkarlarından başka özgürlük, kendi güçlerinden başka insan hakkı tanımayan batılılar, İsrail'in dünyanın gözü önünde yaptığı bu soykırım karşısında suskunluklarını daha ne kadar koruyabilecekler? Müslümanları “terörist” diye nitelendirerek dünyaya sunan ve bu korku üzerinden Ortadoğu’da yapmış oldukları işgalleri normalleştirmeye çalışan Amerika ve diğer batılı devletler, insanlığa karşı işlemiş oldukları bu suçun hesabını elbette bir gün ödemek zorunda kalacaklar. İnsanlık zalimleri unutmaz, zalimler ise kanlı elleriyle sonsuza dek o tahtlarında oturamaz.

Şimdi Filistin’de yaşanan katliamla ilgili batılı devletlerin yapmış oldukları yasakları ve açıklamaları okuyalım:

FRANSA’DA İSRAİL’İ PROTESTO ETMEK YASAK

Fransa'da Paris Valiliği'nin İsrail'in Gazze saldırılarının protesto edileceği gösteriler yasaklandı. Yasağa rağmen bugün binlerce kişinin Barbes meydanında toplanması bekleniyor.

filistin

ABD: İSRAİL’İN KENDİNİ KORUMA HAKKI VAR

ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda dış politika konusunda açıklamalar yaptı. Gazze'deki duruma da değinen Obama şunları söyledi:

"İsrail ve Hamas arasındaki şiddeti sona erdirmeye yönelik diplomatik çabaları desteklemeye devam ediyoruz. Defalarca söylediğim gibi, İsrail'in, İsrail halkını korkutan roket saldırılarına karşı kendisini savunma hakkı var. Dünyadaki hiçbir ülkenin her gün roket atışları altında yaşaması beklenemez. Amerikalıların, üretiminde İsrail'e yardım ettiği Demir Kubbe sisteminin çok sayıda İsraillinin yaşamını kurtarmasından gurur duydum."

RUSYA: MÜMKÜN OLAN HER ŞEYİ YAPIN!

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Moskova, Gazze'deki durumun daha da kötüye gitmesinden derin endişe duyuyor. Çatışmalarda, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı sivil halktaki kayıpların artması ayrıca endişe veriyor. Bu nedenle, tarafları bir kez daha askeri çatışmaların sona erdirmek için mümkün olan her şeyi yapmaya çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, Rusya'nın gerek ikili gerekse de çoklu müzakereler yoluyla Gazze'de yaşanan krizin çözümü adına arayışlara katılmaya hazır olduğu kaydedildi.

ALMANYA: BİZ İSRAİL’İN YANINDAYIZ

Almanya Başbakanı Merkel, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin, İsrail'in kendini savunma hakkı bulunduğunu belirterek, Almanya olarak İsrail'in tarafında olduklarını söyledi.

Berlin'deki Federal Basın Merkezin'de gazetecilerle bir araya gelen Merkel, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Merkel, İsrail'in tutumunun ölçülü olması gerektiğini ifade etti.

Telaviv ve Kudüs'ün Hamas'ın elindeki roketlerle vurulabileceğini savunan Merkel, "Hamas'ın elinde yeni silahlar var. Her saldırıya uğrayan ülke kendisini savunacaktır. Almanya olarak İsrail'in tarafındayız'' diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.