Bayezid Camii’nin Kıblesindeki Keramet
Cümle kapısında Şeyh Hamdullah tarafından yazılmış bulunan kitabeye göre 1501-1506 yılları arasında beş yılda tamamlanan Bayezid Camii'nde ilk namazı Sultan Bayezid-i Veli bizzat kıldırmıştır.
Bunun nedeni ise hayli ilginçtir:
“Sultan Beyazıt Han’ın 'İkindi namazının sünnetini terk etmeyen camiyi açsın' talebi üzerine kimseden ses çıkmayınca; Sultan, 'Elhamdülillah ben hiç terk etmedim' diyerek, caminin açılışını yapmış ve ilk namazı da yine kendisi kıldırmıştır...”
KÂBE'Yİ GÖREREK İNŞA EDİLEN MİHRAB
Evliya Çelebi'nin aktardığı bilgilere göre Bayezid Camii'ni İstanbul camileri içinde eşsiz kılan en önemli özelliği ise bu camiden sonra inşa edilen bütün camilerin kıble ayarlamalarının Bayezid Camii baz alınarak yapılmış olmasıdır. Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde konuyla ilgili olarak şunları kaydetmiştir:
''Bu caminin temeline başlandığında Mimarbaşı, 'Sultanım! Mihrabı nice koyalım?' diye sorunca, Sultan Bayezid-i Veli, 'Ayağım üzere bas' der. Sultanın ayağı üzere basınca Kabe-i Şerif'i gören mimar, hemen Bayezid Han'ın ayağına yüz sürüp, ilk olarak caminin mihrabını yapar.
İstanbul’da Beyazıt Camii yapılana kadar kıble tayininde; Mesacid-i Evvel denilen, İstanbul’da Kabe’ye en yakın camii olan “Akbıyık Mescidi” esas alınırdı. Ama Sultan Beyazıt Han’ın bu kerametinden sonra ise İstanbul’da yapılan tüm camilerin kıble tayini Beyazıt Camii esas alınarak yapılmaya başlandı. Ayrıca Frenk memleketlerinde yıldızlar ilmini bilen gayrimüslimler, vakitlerini ve yön gösteren aletlerini Bayezid Han Camii'nden düzeltirler.