Beis Ne Demek?
Beis: Zarar, ziyan, mahzur anlamlarına gelir.
BEİS KELİMESİNE ÖRNEK
İslâm, esas itibâriyle zekâtı aynî olarak emretmiştir. Yâni altını olan altın verir, gümüşü olan gümüş verir, koyunu olan koyun verir, buğdayı olan buğday verir, kumaşı olan da kumaş verir. Ancak bizzat Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in sonra da Hazret-i Ebû Bekir ve Hazret-i Ömer’in devirlerindeki tatbikatta aynî olarak alınan zekâtların, nakdî olarak alındığı da görülmüştür. Bu itibarla bugün de fakire mal yerine onun değeri kadar para vermekte bir beis yoktur.
*****
İslâm, tekâmülcü bir sistemdir. Bunun için İslâm, bir müessesenin kendisinden evvelki müsbet yönlerini reddetmez; güzelliklerini geliştirir, menfîliklerini de ıslâha çalışır. O, ortaya koyduğu temel prensiplerle, eskinin müsbet mevcutlarını muhâfaza etmekte beis görmez. Bu ölçü dâhilinde ıslâha muhtaç olan bir müesseseyi kaldırıp atmak yerine, ihyâ etmeyi tercih eder.
*****
Bugünkü yerli mâmuller, her bakımdan kaliteli ve en iyi cinsten olmasına rağmen, gerek dış propagandaların tesiri, gerek bugünkü halkımızın rûhî, dînî ve millî çöküntüsü sebebiyle maalesef hak ettiği rağbeti görmüyor. Fakat yazık ki dış memleketlerden gelen hatâlı, çürük mallar dahî kapışılıyor, daha yüksek fiyatlara alınmakta beis görülmüyor!..
*****
hayırların gizli mi, alenî mi yapılması gerektiği, duruma ve şartlara göre değişir. Kalpteki niyet berraklığı muhâfaza edildiği takdirde açıkça infâk etmekte de bir beis yoktur. Hattâ lüzûmu hâlinde insanları hayra teşvik için bu yol
tercih edilebilir. Her iki türlü infâkın da fazîlet ve esâsı; kalbin riyâ ve gösterişten korunması, takvâ ve ihlâsın muhâfaza edilmesidir.
YORUMLAR