Belaya Karşı Manevi Zırh

İnfak

Kur’an’da 200’den fazla yerde zikredilen ve teşvik edilen, belaya karşı manevi zırh olan amel...

İnfâk edilmeyen mal dura dura bozulan, kokuşup kirlenen suya benzer. Şeyh Sâdî ne güzel söyler:

“Para yığmakla yükseleceğini sanma. Duran su fenâ kokar. Bağışlamaya çalış. Akan suya gök yardım eder. Yağmur yağdırır, sel gönderir, onu kurutmaz.”

Hazret-i Mevlânâ da bu gerçeği şöyle ifâde eder:

“Ekin eken, önce ambarı boşaltır, ama sonra hâsılâtı pek çok olur. Tohumu ambarda tutan ise, sonunda onu farelere yem eder.”

MANEVİ ZIRH

Verilen zekât ve sadakalar, geriye kalan malı temizler. Ayrıca veren için belâlara karşı mânevî bir zırh olur. Nitekim hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Sadaka vermekte acele edin. Çünkü belâ, sadakanın önüne geçemez.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, III, 110)

Kur’ân-ı Kerîm’de 200’den fazla yerde infâkın emir ve teşvik edilmesi, Rabbimizin kullarına olan sonsuz merhametinin bir neticesidir. Zira Hak Teâlâ kullarını, infak ibâdetini îfâ etmeye çağırırken, aslında kullarını infâkın mânevî feyz, bereket ve huzûrundan lâyıkıyla istifâde etmeye dâvet etmiş olmaktadır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından 1, Erkam Yayınları