Beled Suresi 9. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Beled Suresi 9. ayeti ne anlatıyor? Beled Suresi 9. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Beled Suresi 9. Ayetinin Arapçası:
وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِۙ
Beled Suresi 9. Ayetinin Meali (Anlamı):
Bir dil ve iki dudak?
Beled Suresi 9. Ayetinin Tefsiri:
İnsana
verilen iki gözden kasıt, hayvanî gözler değil insanî gözlerdir. O, gözünü açıp
kâinata ibretle bakarsa, orada Allah’ın kudret tecellîlerini ve hakîkatin
işaretlerini görecektir. Böylece yanlış ile doğru arasındaki farkı
anlayabilecektir. Dil ve dudaklardan kasıt, sadece konuşan azalar değil,
aslında insanı insan yapan özdür. Çünkü bu azaların arkasında, bunları belli
bir istikâmette kullanan insanın düşünme ve anlama istidâdı vardır. Bu azalar,
sadece insanın hissettiğini dile getirmek için birer vasıtadırlar. Allah Teâlâ,
insana sadece akıl ve düşünme istidadı vererek kendi kendine doğru yolu bulsun
diye bırakmamıştır. Ayrıca gönderdiği peygamberler ve onlara indirdiği kitaplar
vasıtasıyla ona yol göstermiştir. Aklını kullanıp tercihini bizzat kendisi
yapması için ona iman ve küfür, hayır ve şer, iyilik ve kötülük, doğruluk ve
eğrilik gibi biri diğerine zıt iki yolu göstermiştir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Doğrusu biz insanı baba ve anneden gelip birleşen karışık bir
nutfeden yarattık. Onu imtihan etmek istiyoruz; bu sebeple kendisini işiten ve
gören bir varlık kıldık. Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık
isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar.”
(İnsân
76/2-3)
Ancak
insanın önündeki sarp yokuşu aşıp şükreden bir kul olmaya çalışmaktan çok
tembellik ve nankörlüğe meyilli olduğu anlaşılmaktadır:
Beled Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Beled Suresi 9. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...