"Ben O Gözleri Rasûlullaha Bakmak İçin İstiyordum"

Peygamberimizin (s.a.v) vefatından sonra sahabenin duyduğu tarifsiz özlemin ve hasretin dile geldiği kıymetli hadiseler...

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ebedî âleme hicret ettiğinde, ashâb-ı kirâma dünya zindan gibi görünmeye başladı.

Kāsım bin Muhammed -rahmetullâhi aleyh-’in anlattığına göre;

Babası Muhammed’in arkadaşlarından biri gözlerini kaybetmişti. Dostları, onu ziyaret ettiler. Hâlbuki onun; gözlerini yitirmekten dolayı bir derdi, üzüntüsü yoktu. Kendisini tesellîye gelenlere şöyle cevap veriyordu:

“–Ben o gözleri Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e bakmak için istiyordum. O’nun vefâtından sonra (Yemen’deki) Tübâle Beldesi’nin ceylânlarındaki en güzel gözlere sahip olsam yine de sevinmem!” (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, no: 533; İbn-i Sa‘d, II, 313)

Hazret-i Peygamber’in bu âlemden ayrılışının hicrânı ve yanışına dayanamayanlardan biri de Abdullah bin Zeyd -radıyallâhu anh-’dı. O’nun hicran ve ızdırâbı o dereceye vardı ki, nihayet ellerini yüce dergâha mahzun bir gönülle açtı:

“–İlâhî! Artık benim gözlerimi âmâ kıl! Ben her şeyden çok sevdiğim Peygamberim’den sonra artık dünyada bir şey görmeyeyim!..” diye ilticâ etti ve oracıkta gözleri âmâ oldu.

Seven sevdiğini görmek ister. O’nu görme bahtiyarlığına erişen sahâbenin hâli bu olunca, sonraki asırlarda Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i hiç görememiş peygamber âşıklarının tek tesellîsi, O’nu rüyada görebilmek olmuştur. Hilye-i şerîfeler okuyarak, bu arzularına erişmeye çalışmışlardır.

Bu iştiyâkı Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle ifade buyururlar:

“Ümmetim içinde beni en çok sevenlerden bir kısmı, benden sonra gelenler arasından olacak: Mallarını ve ailelerini fedâ pahasına, beni görmeyi arzu edecekler.” (Müslim, Cennet, 12)

İşte Gazze!

Can ve mal, Allah ve Rasûlü’nün yolunda fedâ ediliyor!

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur:

“Benim ümmetim bereketli bir yağmur gibidir. Başı mı sonu mu (hayırlıdır) bilinmez.” (Tirmizî, Edeb, 81)

Hâlimizi mîzân edelim:

  • Acaba Allah yolunda bizim fedâkârlıklarımız ne kadar?
  • Acaba Gazzelilerle aynı cennette olabilecek miyiz?

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2024 Ay: Ocak, Sayı: 227

İslam ve İhsan

EFENDİMİZDEN TEBERRÜK ÖRNEKLERİ

Efendimizden Teberrük Örnekleri

TEBERRÜK NEDİR? TEBERRÜĞÜN İSLÂM'DAKİ YERİ

Teberrük Nedir? Teberrüğün İslâm'daki Yeri

TEBERRÜK NE DEMEK? TEBERRÜKÜN ANLAMI NEDİR?

Teberrük Ne Demek? Teberrükün Anlamı Nedir?

PEYGAMBER SEVGİSİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Peygamber Sevgisi İle İlgili Hadisler

SAHABENİN PEYGAMBER SEVGİSİNE ÖRNEKLER

Sahabenin Peygamber Sevgisine Örnekler

ALLAH DOSTLARININ PEYGAMBER SEVGİSİ

Allah Dostlarının Peygamber Sevgisi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.