Berat Gecesi Kurtuluşa Vesile mi?
Berat gecesi diğer isimleri nelerdir? Berat gecesi kurtuluşa vesile olur mu/olabilir mi?
Cenab-ı Hak’tan Recep ve Şaban aylarını haklarımızda bereketli kılmasını niyaz ederken bizleri kavuşturmasını niyaz ettiğimiz Ramazan ayına yaklaşıyoruz.
İçinde bulunduğumuz Şaban ayı ile ilgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “İnsanların değerini bilemedikleri bu ayda ameller Allah’a arz edilir; ben amellerimin oruçlu iken Allah’a arz edilmesini arzu ediyor ve bu ayda oruç tutuyorum” buyurmuş, (Müsned, V, 201) Ramazan dışındaki en faziletli orucun Şaban’da tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir (Tirmizî, “Zekât”, 28).
KURTULUŞ GECESİ
Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesidir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “mübarek gece”, günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi” ve kulların ihsana kavuşmaları sebebiyle de “rahmet gecesi” gibi adlar da verilmiştir.
Hz. Peygamber, “Allah Teâlâ Şaban’ın 15. gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” buyurmuştur. (İbn Mâce, İkame, 191).
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Peygamberimiz bir gece kalktı, namaza durdu, secdeyi o kadar uzattı ki ruhunu teslim ettiğini sandım, kendisini bu halde görünce kalktım, baş parmağını hareket ettirdim, parmağı hareket edince döndüm, secdede şöyle dediğini işittim:
“İlahi! Cezandan affına sığındım. Gazabından rızana güvendim. Senden sana sığındım. Senin senan büyüktür. Fakat seni hakkıyla senin kendi nefsini sena ettiğin gibi övmekten acizim.”
“Ya Rasulallah secdede bazı şeyler söylüyordun.” dedim.
“Ya Aişe! Bu gece, hangi gecedir bilir misin?” buyurdu. Ben de “Allah Rasûlü bilir.” dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):
“Bu gece, Şaban ayının yarısı (Berat) gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede kullarının durumuna bakar ve bağışlanmak isteyenleri bağışlar, rahmet isteyenlere rahmetini ihsan eder, ancak kinci olanları geri bırakır” buyurdu. (et Terğib vet Terhib c. 2, s. 119)
Peygamber Efendimiz yine şöyle buyurmuşlardır:
“Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve şöyle der: ‘Yok Benden mu af dileyen, onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir derde müptela olan ona afiyet vereyim. Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder.” (İbn Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm,38).
Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin sınırsız mükâfatı vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah’a şöyle dua etmiştir:
“Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen, kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3827.
Bazı rivayetlere göre, Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına Beraat gecesi indirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’deki şu ayet bu geceye işarettir: “Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” (Duhan, 1-4)
Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır.
BERAT GECESİ YAPILACAK DUA
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Beraat gecesi yapılacak duayı şöyle tarif etmişlerdir:
“Şaban-ı şerîfin on beşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üç kere Yasin Sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerîften sonra bu duâ okunurken Allah’ın saîd kullarından olmak niyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır.”
Kaynak: Ahmet Fenercioğlu, Altınoluk Dergisi, Sayı: 468